Türkiye Barolar Birliği Dergisi 166.Sayı

204 )iNir Ye 6DnDW (serOeri KDnunu Ye AYruSD BirOi÷i DireNWiÀeri KDSsDPÕnGD BiOgisDyDr bir şekilde kodlara müdahale veya bunun gibi eylemler Direktif m. 4(b) kapsamında yer almakta ve eser sahibinin münhasır haklarından sayılmaktadır. Maddeye göre “bir bilgisayar programının çevirisi, uyarlanması, düzenlenmesi ve diğer her türlü değişikliği ve sonuçlarının çoğaltılması” eser sahibinin iznine tâbidir. Bu husus, işlenme ve derleme eserleri düzenleyen FSEK m. 6’ya alınmıştır. Bununla birlikte FSEK m. 6/1-10, Direktif hükmünde yer alan “programın çevirisi” ifadesini içermemektedir. Ancak FSEK’te yer alan “Bir bilgisayar programının uyarlanması, düzenlenmesi veya herhangi bir değişim yapılması” ifadesinin kodların çevirisini de içerecek şekilde yorumlanması uygun düşmektedir.26 Zira bir bilgisayar programının işlenmesi, karşımıza kodların birbirine çevrilmesi, bir programlama dilinden başka bir programlama diline çevrilmesi, programda ekleme, silme ya da değişiklik yapılması veya hazırlık tasarımlarının bir programlama diline veya bir koda dönüştürülmesi şeklinde karşımıza çıkmaktadır.27 O halde kod formlarının birbirine çevrilmesi eser sahibinin haklarından öncelikle işleme hakkının ihlali olarak değerlendirilebilecek olmakla birlikte, FSEK bakımından aşağıda yapacağımız eleştiriler konunun açıklığa kavuşması bakımından önem arz etmektedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, kanaatimizce Direktifin ilgili hükmünün FSEK’deki yeri oldukça yanlıştır.28 Direktif’in ilgili maddesi işlenme ve derleme eserleri ele almak üzere şekillendirilmemiştir. Madde, eser sahibinin haklarını düzenleme amacıyla kaleme alınmış bir maddedir. Dolayısıyla FSEK’de fikir ve sanat eserlerinin çeşitleri üst başlığı altında işlenme ve derlemeleri ele alan maddeye bu hükmün alınması, istenmeyen bir sonuç doğurmaktadır. Zira doktrinde belirttiği üzere, kodların birbirine çevrilmesi işleminin bilgisayar ara26 Kaypakoğlu, s. 68; Aksu, Bilgisayar Programları, s. 122; Temel Nal/Cahit Suluk (Rauf Karasu), Fikri Mülkiyet Hukuku, 5. Bası, Seçkin, Ankara 2021, s. 145. 27 Erel, Fikir ve Sanat, s. 62. 28 Bu noktada belirtmek gerekir ki, kanaatimizce bilgisayar programlarına ilişkin Direktif ile FSEK’in uyumlaştırılması biçimi eleştiriye açıktır. Zira Direktif eser sahibi olarak programcının haklarını ayrı ayrı düzenlemediği gibi, istisna ve sınırlandırmaları da belirli bir tasnif altında ele almamıştır. Buna karşılık kanun koyucu Direktif hükümlerini FSEK’e alırken, hükümleri ilgili olabileceğini düşündüğü maddelere yerleştirmiştir. Bu nedenle de FSEK bilgisayar programlarının korunması konusunda oldukça karmaşık bir sistematiğe sahip hale gelmiştir. Buna karşılık örneğin Almanya’da uyumlaştırma, Alman Telif Hakkı Kanunu’nun 1. Kısım, 8. Bölümü (§ 69a-69g) “Bilgisayar Programlarına İlişkin Özel Hükümler” başlığı altında, Direktif maddelerine yer verilerek yapılmıştır; Bkz.: Kaya, Bilgisayar Programlarının Çoğaltılması, s. 453.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1