Türkiye Barolar Birliği Dergisi 166.Sayı

248 TKRPDs +REEes¶un LeYÕDWKDn¶GD 6unGu÷u DR÷D <DsDODrÕnÕn 6iyDseW )eOseIesi ,úÕ÷ÕnGD bakımından, en zayıf olan kişi ya gizli bir düzenle ya da kendisi ile aynı tehlike altında olan başkalarıyla birleşerek, en güçlü kişiyi öldürmeye yetecek kadar güçlüdür.14 Görüldüğü üzere eşitlik kavramına yüce değerler atfedilmek yerine savaş ile olan bağlantısı sunulmaktadır. Doğa durumunda eşitliğin olması, savaş halini sürdürmeye devam ettirir. Çünkü Hobbes’a göre eşitlikten güvensizlik, güvensizlikten de savaş doğar.15 Herkes, bir başkası için tehdit konumundadır. “İnsanların karşılıklı güvensizliği, onları herhangi bir daimî üretimden yoksun kılan bir düzensizlik oluşturur. Bu düzensizlik, insanlar arası ilişkilerin bir diğerini boyunduruk altına alma savaşının ötesine geçemez.”16 Hobbes, herkesin herkesle savaşına dair üç temel neden sunar. Bunlar rekabet, güvensizlik ve şan ile şereftir. Birincisi, insanları, kazanç için; ikincisi, güvenlik için, üçüncüsü ise, şöhret için mücadele etmeye iter. Birincisi, başka insanların kişiliklerine, karılarına, çocuklarına ve hayvanlarına egemen olmak için şiddet kullanır; ikincisi, kendilerini korumak için; üçüncüsü ise, kendi kişiliklerine yönelik olarak doğrudan doğruya veya hısımları, arkadaşları, milletleri, meslekleri veya adları dolayımıyla, bir söz, bir gülümseme, farklı bir görüş ve başka bir aşağılama işareti gibi küçümsemelere karşı şiddet kullanır.17 Devletin olmadığı doğa durumunda rekabet, güvensizlik, şan ve şeref nedenlerinden dolayı insanlar sürekli savaş halindedir. “Genel bir gücün olmadığı yerde, yasa yoktur; yasa olmayan yerde de adaletsizlik yoktur. Cebir ve hile savaşta en büyük iki erdemdir.”18 Adalet ve mülkiyet kavramları devlet ile söz konusu olacağına göre savaş hali adalete de aykırı değildir. “Hobbes için yaşananların açıklanması, pekâlâ kısa ama kapsamlı bir ifade içerisine sığdırılabilir: Homo homini lupus!”19 (insan insanın kurdudur). Buna rağmen Hobbes’a göre 14 Hobbes, Leviathan, s. 99. 15 Bkz. Hobbes, Leviathan, s. 100. 16 Önder Kulak, “Thomas Hobbes”, Siyaset Felsefesi Tarihi, Doğu Batı Yayınları, Ankara Eylül 2021, s. 211. 17 Hobbes, Leviathan, s. 101. 18 Hobbes, Leviathan, s. 103. 19 Kulak, “Thomas Hobbes”, s. 208.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1