Türkiye Barolar Birliği Dergisi 166.Sayı

256 TKRPDs +REEes¶un LeYÕDWKDn¶GD 6unGu÷u DR÷D <DsDODrÕnÕn 6iyDseW )eOseIesi ,úÕ÷ÕnGD mokrasinin izlerine rastlanılabilir. “Bir kimsenin başka herkesle olan ilk mutabakatı, çoğunluğun demokratik bir halk olarak ortaya çıkışını veya inşasını mümkün kılan bir şey olup, her insanın egemene, tek bir eşit oyla işaret etmesi de demokratik bir edimdir.”46 Hakların bırakıldığı ikinci doğa yasasını denk gelen sözleşme sürecinde henüz devlet kurulmamıştır ancak devletin kurulma aşamasına geçilmiştir. Devletin olmadığı yerde devlet biçiminin olduğundan bahsetmek doğru bir adlandırma olmayacaktır. Dolayısıyla Hobbes’a göre doğa durumu döneminde tam anlamıyla demokrasiye değil demokrasinin izleri ve edimlerine rastlanılır. 4.3. Diğer Doğa Yasaları Ölüm korkusu ve rahat yaşam sürmek isteği, insanları aklın yasaları olan barış şartlarına yani doğa yasalarına yönlendirir. İnsanın yalnızca insan olmasından kaynaklanan hakları belirleyen yasalardan ilki herkesin her şeye hakkının olması, ikincisi ise hakkın bırakılması üzerinedir. Doğa durumunda açıklamış olduğumuz iki doğa yasası ile devletin kurulmasına zemin hazırlandığını ve toplum sözleşmesi yapılarak hakların devredildiğini gördük. Devletin kurulmasından sonra, on sekiz doğa yasası daha uygulama alanı bulur. Adalet, mülkiyet, hakkaniyet gibi doğa yasaları Hobbes’a göre, ifa edilmesi gereken bir sözleşmeye dayanır. Sözleşmeye uymanın zorunluluğu ise barışı tesis edebilecek güçlü otoriteyi gerektirir. Toplum sözleşmesi yapılmadan dolayısıyla devlet kurulmadan önce yalnızca iki temel doğa yasasının uygulama alanı bulmasının nedeni budur. Sınırlı sayı (numerus clausus) ilkesine tabi olmamakla birlikte diğer doğa yasalarını münferiden incelemeye çalışacağız. III. Adalet ve Mülkiyet: “Adaletin doğası, geçerli ahitlere uyulmasıdır: fakat ahitlerin geçerliliği, insanları onlara uymaya zorlayacak bir devlet gücünün kurulmasıyla başlar ancak: ve mülkiyet de o zaman başlar.”47 Hobbes için adaletsizlik, ahdin ifa edilmemesi ile gerçekleşir. Çünkü ahit yapılarak haklar devredilir. Artık herkesin her şeye hakkı vardır denilemeyecektir. Hakların devredilmesi ile yapılan sözleşmenin (ahit veya anlaşma) gereklerinin yerine getirilmesi için otoriteye ihtiyaç duyulur. Ahdin ifa edilmesini sağlayacak güç, devlettir. 46 Cevizci, 17. Yüzyıl Felsefesi, s. 142. 47 Hobbes, Leviathan, s. 114.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1