Türkiye Barolar Birliği Dergisi 167.Sayı

225 TBB Dergisi 2023 (167) Zeynep Sümeyra DEVECİ hukuk mahkemesi tüm çekişmesiz yargı işleri bakımından görevlidir. Velayetin değiştirilmesi hususunda ise özel hüküm bulunmaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun m. 4/1-1 gereğince, Türk Medeni Kanunu’nun ikinci kitabında yer alan işlerde aile mahkemeleri görevlidir. TMK’da velayete ilişkin düzenlemelerin yer aldığı bu kısım aile mahkemelerinin görev alanına dahil edilmiş olduğundan, genel kuraldan farklı olarak bu çekişmesiz yargı işi bakımından sulh hukuk mahkemesi değil aile mahkemesi görevli olacaktır. Çekişmesiz yargı işleri bakımından yetki özel olarak düzenlenmiş olup HMK m. 384 gereğince, aksine düzenleme bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir. Velayetin değiştirilmesine ilişkin yargılamalar bakımından yetkiye ilişkin özel bir düzenleme bulunmadığı için HMK’da düzenlenmiş olan yetki kuralı burada da uygulama alanı bulacaktır.30 Bu sebeple velayetin değiştirilmesi talebinde bulunan ilgilinin oturdu30 Velayetin değiştirilmesi çekişmesiz yargı işi olduğundan, çekişmeli yargı kapsamında yer alan dava bakımından geçerli olan genel yetki kuralının burada uygulama alanı bulması söz konusu değildir. Dolayısıyla bu yargılama bakımından, davanın açıldığı tarihteki davalının yerleşim yeri yetkilidir şeklinde bir kabul yerinde değildir. Kaldı ki, çekişmesiz yargı işleri bakımından davacı ve davalı kavramları uygulama alanı bulmadığından, söz konusu HMK hükmü bu yargılamada uygulanabilir nitelikte değildir. Krş. Gençcan, Yargıtay Uygulaması, s. 159. “…2. Aile Mahkemelerince ise davacının müşterek çocukların velayetlerinin annelerinden alınıp kendisine verilmesi yönündeki talebi çekişmesiz yargı işidir. (6100 sayılı HMK m. 382/ (2) -13) çekişmesiz yargı işlerinde de kanunda aksine bir düzenleme bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesinin yetkili mahkeme olduğu kabul edilmiştir. Velayetin değiştirilmesine ilişkin davalarda yetkiye ilişkin Türk Medenî Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki çekişmesiz yargıyla ilgili genel yetki kuralı (m. 384) uygulanacağından davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde de bu davayı açabilir. Davacının oturduğu yer ... olduğundan ... Aile Mahkemesi yetkili mahkeme olduğu gerekçesiyle yetkisizliğine karar verilmiştir…Türk Medenî Kanunu’nun 411. maddesine göre, “Vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir.” Aynı Kanunun 19/1. maddesi uyarınca “Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir”. Yine, aynı Kanun’un 21. maddesine göre, velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri, ana ve babasının; ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa, çocuğun kendisine bırakıldığı ana veya babanın yerleşim yeridir. Diğer hallerde çocuğun oturma yeri, onun yerleşim yeri sayılır. Dosya kapsamından, güncel MERNİS adres araştırmasında küçüklerin velayeti kendisine bırakılan davalı annenin ikametgâh adresinin “.../...” olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın ... 4. Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir”. 20. HD, T. 17.6.2019, 2624/4100 (Lexpera Hukuk Bilgi Sistemi).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1