Türkiye Barolar Birliği Dergisi 167.Sayı

232 Velayetin Değiştirilmesi Yargılamasında İlgililer ile yargılamaya dahil edilmektedir. Bu yönden bakıldığında velayet altında bulunan çocuk, taraf sıfatına sahip olmayıp herhangi bir usul işlemi de yapamayacak ve mahkeme tarafından verilmiş olan karara karşı kanun yoluna başvuru hakkı bulunmayacaktır. Ancak velayetin değiştirilmesi yargılaması bakımından çocuk maddî anlamda ilgili sıfatına sahip olup bu kapsamda belirli haklara sahiptir. Özellikle menfaat çatışması bulunması nedeniyle çocuğun kayyım tarafından temsili halinde, çocuğun üstün yararı ilkesinin gerçekleştirilmesi ve gerekli hukukî korumanın sağlanabilmesi amacıyla, kayyım tarafından çocuk adına usulü işlemler yapılabilmeli ve karara karşı kanun yoluna başvurulabilmelidir. Dolayısıyla çocuğun maddî anlamda ilgili sıfatıyla yargılamaya dahil edilmesi halinde söz konusu hukukî koruma gerçekleşebilecektir. Çekişmesiz yargı işleri bakımından esasen şeklî anlamda ilgililerden ziyade maddî anlamda ilgililerin tespiti hususunda zorluk yaşanmaktadır. Zira her bir çekişmesiz yargı işi bakımından maddî anlamda ilgili sıfatına sahip olan kişiler kanunda düzenlenmediğinden somut olayın özelliklerine göre kimlerin bu sıfata sahip olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir. Velayete ilişkin hususlar bakımından doktrinde, özellikle velayetin kaldırılması yargılamasında kimlerin maddî anlamda ilgili sıfatına sahip olduğu ortaya konulmuştur. Buna göre velayetin kaldırılmasında anne, baba ve çocuk maddî anlamda ilgili sıfatına sahiptir.51 Kanaatimizce velayetin değiştirilmesi bakımından da aynı durum geçerli olup kural olarak anne, baba ve çocuk(lar) maddî anlamda ilgili sıfatına sahiptir. Fakat somut olayın özelliğine göre yargılamada, bu kişiler dışında maddî anlamda ilgililerin bulunması mümkündür. TMK m. 346 gereğince çocuk velayet altında bulunmakla birlikte, çocuğun menfaati gereğince korunması için gerekli önlemler alınabilir. Bu kapsamda yine TMK m. 347 doğrultusunda belirli şartların gerçekleşmesi halinde, çocuğun anne ve babadan alınarak bir aile yanına veya kuruma yerleştirilmesine karar verilmesi mümkündür. Çocuğun aile yanına yerleştirilmesi amca, teyze, hala, dayı gibi akrabalarının yanına yerleştirilmesi şeklinde olabileceği gibi hayırsever bir 51 Özekes, Hukuki Dinlenilme Hakkı, s. 269; Özekes, İlgili, s. 689, dn. 14; Atalı, Pekcanıtez Usûl, s. 2123.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1