Türkiye Barolar Birliği Dergisi 167.Sayı

265 TBB Dergisi 2023 (167) Alper UYUMAZ miktarını kararlaştırmayabilirler veya ücretin miktarını açıkça belirleyebilirler. Önemle vurgulamak gerekir ki avukatın kararlaştırılan ücret alacağının tamamına hak kazabilmesi için davayı açması hükmü elde etmesi yeterli değildir. Onun hükmün kesinleşme sürecinde de görev alması gerekmektedir.8 Aksi durumda, ücrette indirime gidilmelidir. Şüphesiz zamanaşımı defi ile karşılaşmamak için ücrete ilişkin talebin zamanaşımı süresi9 içinde ileri sürülmüş olması şarttır. Avukat ile müvekkili arasında bir sözleşme bulunmasına rağmen ücret konusu düzenlenmemiş10 veya ücrete ilişkin sözleşme geçersiz ise avukatın ücret alacağının nasıl belirleneceği AK m. 164’te düzenlenmiştir. Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşAçıdan Değerlendirilmesi”, Uyuşmazlık Mahkemesi Dergisi, Ankara 2018, C. 6, S. 12, s. 155-194, s. 162. 8 Yargıtay 3. HD, 8.10.2020, E. 2020/3238 K. 2020/5673, “…Bu durumda, avukatın, fiil ehliyetinin kaybedildiği tarih itibariyle kesinleşen dosyalar bakımından vekalet ücretlerinin Avukatlık Kanunu’nun 163/2 maddesi kapsamında % 25 oranı gözetilerek tamamını talep etme hakkı olduğu, buna karşılık fiil ehliyetinin kaybedildiği tarih itibariyle devam edip henüz kesinleşmeyen dosyalar bakımından ise, sarf etmiş olduğu emek ve mesaiye, hak ve nefasete göre belirlenecek bir ücrete hak kazandığı kabul edilmelidir. O halde Mahkemece, davalıların fiil ehliyetini kaybettikleri tarih itibari ile vekalet ücretine dayanak dosyaların kesinleşip kesinleşmediği gözetilerek ve sonucuna uygun olarak açıklanan şekilde bir karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir” (lexpera.com.tr, erişim tarihi: 20.02.2023). 9 Yargıtay 3. HD, 25.11.2020, E. 2020/3784 K. 2020/7067; 12. HD, 20.01.2015, E. 2014/28243 K. 2015/1158; 13. HD, 13.12.2016, E. 2015/31847 K. 2016/23216 (lexpera.com.tr, erişim tarihi: 25.02.2023). 10 Ücrete ilişkin hususun kararlaştırılmamış olması, avukatın ücretsiz iş yapmasını gerektirmez. Zira, avukat ile iş sahibi arasında hukukî yardımın karşılığı olarak bir ücretin kararlaştırılmamış olması, avukatın ücrete hak kazanmayacağı anlamına gelmez. Bu tespite rağmen usulüne uygun davranarak avukatın ücretsiz dava alması ise elbette mümkündür. Ancak, bu durumun baro yönetim kuruluna bildirilmesi şarttır (AK m. 164/4, c. 2). Ücretsiz dava alınmasının kötüye kullanılmamak kaydıyla insan haklarına hizmet eden bir yönü de vardır. Zira, ihtiyaç sahipleri için ücretsiz avukat hizmetinden yaralanma adalete erişim hakkı kapsamında değerlendirilmektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, medenî hak ve yükümlülüklere ilişkin uyuşmazlıklarda ücretsiz avukat yardımından faydalanma hakkını, “mahkemeye erişim hakkı” (sözleşmenin altıncı maddesinin birinci fıkrası) kapsamında değerlendirmektedir. Bkz, Özlem Çelik, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları Çerçevesinde Türk Hukukunda Medeni Hak ve Yükümlülüklere İlişkin Davalarda Ücretsiz Avukat Yardımından Faydalanma Hakkı”, AHBVÜHF Dergisi, Ankara 2020, C. 24, S. 1, s. 285-327.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1