Türkiye Barolar Birliği Dergisi 167.Sayı

269 TBB Dergisi 2023 (167) Alper UYUMAZ e) Kamulaştırma bedelinin tamamının veya bir kısmının avukat veya dava vekili veya onlar adına hareket edenlere ait olacağının kararlaştırılması. f) Yukarıda yazılı bentlerde yasaklanan fiillerin avukat veya dava vekillerince bizzat veya aracı ile mal sahibine teklif edilmesi veya bunlara yardımcı olunması”. Görüldüğü gibi hükümde, açıkça kamulaştırma davalarına özgü olmak üzere, kamulaştırma bedelinin tamamının veya bir kısmının avukata, dava vekiline veya onlar adına hareket edenlere ait olacağının kararlaştırılması yasaklanmış bulunmaktadır. Burada akla gelen bir diğer soru ise, hükmün yalnızca kamulaştırma ile ilgili olup olmadığıdır. Bu bakımdan, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarının bu madde kapsamında olup olmayacağı tartışılmalıdır. Hemen ifade etmek gerekir ki, Kamulaştırma Kanunu’nda ilgili hükmün yalnızca kamulaştırma ile ilgili işlemleri kapsadığını, kamulaştırmasız el atma usulünde bu hükümlerin uygulanmayacağını düzenleyen bir hüküm mevcut değildir. Şüphesiz, yasak getiren istisnaların dar yorumlanması ilkesi gereğince hakkında hüküm olmayan bir durum hakkında kıyas yoluyla yeni yasaklar üretmek modern hukuk mantığı ile örtüşmez. Ancak, burada söz konusu olan kamulaştırmasız el atma müessesesi, kamulaştırmadan farklı tamamen ayrı bir mevzuat ile düzenlenmiş bir hukuki müessese değil kamulaştırma kanununun kapsamında yer alan bir müessesedir (Kamulaştırma Kanunu Geçici m. 6). Hâliyle kamulaştırmasız el atma tazminatına ilişkin olarak söz konusu kanun hükmünün, kıyas yoluyla değil ancak aynı kanunun kapsamında olması sebebiyle kamulaştırmasız el atma davaları için de uygulanması gerektiği belirtilebilir. Kaldı ki, söz konusu yasaklar kanunun emredici hükmü olarak kabul edilmeli; kanun koyucunun kamulaştırma için getirdiği yasakların aynen kamulaştırmasız el atma için de uygulanması gerektiği ifade edilmelidir. Bu arada, uygulanması gerektiği öngörülen ilgili kanunun 31’inci maddesi olup 33’üncü madde için aynı yorumu yapmak mümkün değildir. Zira, 31’inci madde kamulaştırma ve benzeri hukukî işlemlerde, bu arada kamulaştırmasız el atmada mülkiyet hakkı kamulaştırılan, malına el atılan kişinin malvarlığı değerlerini korumakta iken; 33’üncü madde ise bu eylemleri gerçekleştirenlere karşı bireyin değil kamunun yararını korumaktadır. Yani normun koruma amacı teorisi-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1