Türkiye Barolar Birliği Dergisi 167.Sayı

272 Avukatlık Sözleşmesinde Ücrete İlişkin Bir Hükmün Bulunması ve Bunun Aşırı Yüksek Olması... Görüleceği üzere, hükümlerden 163/2’de, avukatlık ücret tavanını aşan sözleşmelerin en çok tavana kadar geçerli olacağı ifade edilirken; 164/4’de ise, ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz olması durumunda, değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir, ifadelerine yer verilmiştir. Buradaki sorun, bu başlık altında tartışılan uyuşmazlıklara ikisi de tatbik edilebilir gibi görünen iki hükümden hangisinin somut olaya uygulanacağına ilişkindir. Zira, AK m. 163/2 hükmünü uygular ve tavanı yüzde yirmi beş kabul edersek avukatlık sözleşmesinden kararlaştırılan oran ne kadar olursa olsun bu oranı yüzde yirmi beşe indirmek ve buna göre hüküm kurmak gerekecektir. Diğer taraftan, somut olaya AK m. 164/4 hükmünün uygulanması için hükümdeki ifadede belirtildiği gibi ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz olması gerekecektir. Aslında, burada, iki hükmün aynı durumu düzenlediği düşünülebilir. Zira, ücret sözleşmesi tavanı aşınca 163/2 uygulanacak ve sözleşmenin ücrete ilişkin hükmü geçersiz olacak ve bu sözleşme hükmünü yüzde yirmi beşe kadar geçerli kabul etmek gerekecektir. Öte yandan, şüphesiz sözleşmenin ücrete ilişkin hükmü, kanunun emredici hükmü olan m. 164/2 hükmünde yer alan tavanı (yüzde yirmi beşlik azamî sınırı) aşıyorsa bu bir geçersizliktir. Bunun da aslında AK m. 164/4 anlamında geçersizliği sağladığı düşünülebilir ve bu durumda sözleşme hükmünün yüzde yirmi beşlik kısmını geçerli saymak mümkün olmaz.17 Hükme göre, somut olayın şartları çerçevesinde uyuşmazlık mahkemeye intikal etmişse hâkimin sözleşme hükmünü, yüzde on ila 17 Kısmî kesin hükümsüzlük, sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının geçersiz olmasının diğerlerinin geçerliliğini etkilememesine denir. TBK m. 27/2 hükmüne göre, “Sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olması, diğerlerinin geçerliliğini etkilemez. Ancak bu hükümler olmaksızın sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa sözleşmenin tamamı kesin olarak hükümsüz olur”. Bu hüküm ile kanun koyucu sözleşmelerin ayakta tutulmasına öncelik veren favor contractus ilkesine uygun çözüm öngörmüştür. Kocayusufpaşaoğlu/ Hatemi/Serozan/Arpacı, C. 1, s. 603; Eren, Genel Hükümler, s. 379; Oğuzman, C. 1, s. 179-180; Kılıçoğlu, s. 148-149; Akıncı, s. 195; Antalya, C. 1, s. 465; Ayan, s. 144.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1