Türkiye Barolar Birliği Dergisi 167.Sayı

318 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un Anayasa... kararlarını yerine getirmekle görevli kişi, kurum veya kuruluşlarca, bu tedbir kararlarının nasıl yerine getirileceği konusunda bir plan hazırlanarak planın hayata geçirilmesi; uygulama planında kararın uygulanmasından sorumlu kişi, tedbirin türü ve süresi, tedbirin uygulanmasında hangi kurumlarla iş birliği yapılacağı ve hangi hizmetlerin sağlanacağı, nelerin amaçlandığı ve ilerlemenin nasıl ölçüleceğine ilişkin bilgilere yer verilmesi ve ayrıca kararı veren makam tarafından tedbirin başlatılmasının, yapılan planların takip edilmesi gerektiği Mahkemece ifade edilmiştir.94 Tüm bu süreçte kamusal makamlarca gerçekleştirilen eylem ve işlemler incelendiğinde, özellikle danışmanlık tedbiri kapsamında süratle hareket edilmediği, tedbiri uygulamakla görevli kamusal makam tarafından Mahkemeye bir uygulama planı sunulmadığı, çocuk ve anne dışında kimsenin sürece dâhil edilmediği, mevzuatta öngörülen sıklıkta çocuk ve ailesi ile görüşmeler gerçekleştirilmediği, tedbirin Mahkemece yapılmadığı, çocuğun gelişiminin belirli aralıklarla da olsa tedbir kapsamında gözlemlenmediği ve tedbirin amacının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun değerlendirilmediği, bu suretle başvurucunun çocuğu ile kişisel ilişki kurmasına imkân sağlayabilecek gereklerin kamusal makamlarca yerine getirilmediğinden aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır.95 2017 tarihinde karara bağlanan M.L. ve Diğerleri başvurusunda ise Mahkeme, bir başka açıdan gelen ihlal iddiasını değerlendirmiştir. Bu sefer başvuru, aile içi şiddet nedeniyle başvurucuya ve müşterek çocuklara yaklaşmaması hususunda koruma kararı bulunan eşin müşterek çocuklarla kişisel ilişki tesisine karar verilmesi nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlaline ilişkindir. Mahkeme söz konusu başvuruda, AİHM içtihatlarıyla paralel olarak96 daha önce pek çok kararında da 94 Cengiz Kılıç, 2013/3181, 03.02.2016, §108. 95 Cengiz Kılıç, 2013/3181, 03.02.2016, §116. 96 AİHM, aile hayatını ilgilendiren konularda çocuklar söz konusu olduğunda, çocukların yüksek menfaatlerinin dikkate alınması gereken en önemli değer olduğu görüşündedir. Çocuğun tehlikeye karşı acilen korunmasını devletin yükümlülüğü olarak gören AİHM, bu tehlikeyi en iyi değerlendirebilecek merciinin ilgililerle doğrudan bağlantı kurma imkanına sahip olan yerel makamlar olduğunu belirtmiş ve geniş takdir yetkisini gözetmiştir. Bununla beraber 8.maddenin, kişilerin çocukla tekrar bir araya gelme hakkını da içermekte ve bu bağlamda devletlere pozitif yükümlülük yüklemekte olduğu ifade edilmiştir. Abdulkadir Pekel, Aile Hayatına Saygı Hakkı, Liberte Yayınları, Ankara, 2016, ss.146-153.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1