Türkiye Barolar Birliği Dergisi 167.Sayı

326 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un Anayasa... birlikte, insan haklarına saygılı bir devlet olarak Türkiye, Anayasa’da önemli değişiklikler yapmıştır. Bununla da yetinilmemiş Türk Ceza Kanunu, Türk Medeni Kanunu, Türk Borçlar Kanunu ve İş Kanunu başta olmak üzere temel kanunlarında, ilgili kanun hükümlerinde önemli güncellemeler yürürlüğe konulmuştur. 4320 sayılı Kanun’un iç hukukta etkili, caydırıcı bir kanun olmaktan uzaklaşmasının AİHM içtihatlarıyla tespit edilmesi ve 2011 yılında Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’ni onaylamasının ardından 4320 sayılı Kanun ilga edilerek 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine İlişkin Kanun kabul edilmiştir. Şiddet mağdurunu ve şiddete maruz kalma tehlikesi altında bulunan kişiyi koruma ve şiddeti önleme yönünde geniş kapsamlı tedbirlere yer veren, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerini (ŞÖNİM) hayata geçiren Kanun, hükümleri açısından şiddetin önlenmesi amacına yönelik ideale yakın bir sistem tasarlamıştır.132 Mevzuatla kurulan bu sistemin, kanunun uygulamasında meydana gelen çeşitli sorunlar sebebiyle insan hakları ihlallerine sebep olduğu ise önemli bir gerçek olarak ortaya çıkmaktadır. Konuya ilişkin olarak Anayasa Mahkemesi tarafından karara bağlanan 75 başvurudan 54’ünde ihlal kararı verilmiştir. En çok ihlaline karar verilen hak, Anayasa’nın 36 ve 38. maddelerinde garanti edilen adil yargılanma kapsamında değerlendirebilecek “gerekçeli karar hakkı” olmuştur. Mahkeme tarafından bugüne kadar (31.01.2023) verilen 40 gerekçeli karar hakkı ihlali kararında ana sorun yargılama makamlarının tedbir kararına itirazlar hakkında karar verirken, itirazlarla birlikte sunulan delil ve ifadeleri hiçbir surette değerlendirmeye almamasıdır. Bu durum bir yandan 6284 sayılı Kanunda güvence altına alınan tedbir kararlarına itiraz hakkını etkisiz bırakırken, diğer taraftan hakkında tedbir kararı verilen kişinin sınırlanan haklarının kullanılmasını, sebepsiz yere, iddialarını hiçbir şekilde değerlendirmeye almaksızın engellemektedir. Buradaki temel sorun mevzuattan değil, tamamıyla karar alıcı merci konumunda bulunan Mahkemelerden kaynaklan132 6284 sayılı Kanun kapsamında verilecek tedbir kararlarının takibini yapmak ve etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamak için oluşturulan ŞÖNİM hakkında ayrıntılı bilgi için bkz.: Fatih Düğmeci; Esin Gürsel. “Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Hususunda Devletin Yükümlülüğü ve Sorumluluğu”, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 21(2), 2019, s.850 vd.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1