Türkiye Barolar Birliği Dergisi 167.Sayı

327 TBB Dergisi 2023 (167) Burcu DEĞİRMENCİOĞLU maktadır. İhlal kararlarının yarıdan fazlasının (54 ihlal kararında 40 gerekçeli hak ihlali) gerekçeli karar hakkı ihlalinden oluşması, 6284 sayılı Kanun kapsamında verilen tedbir kararlarını incelemesi, değerlendirmesi ve karara bağlaması gereken, üstelik kararlarına karşı başvurulabilecek bir üst kanun yolunun öngörülmediği yargılama mercilerinin gerektiği gibi hareket etmediğini, özensiz karar verdiğini gösterir mahiyettedir. Anayasa Mahkemesince verilen diğer ihlal kararları ise karar alıcı mercilerin uygulamasından kaynaklanan özel ve aile hayatına saygı hakkı (m.20), maddi ve manevi varlığın korunması hakkı (m.17), yaşam hakkı (m.17) ve masumiyet karinesi (m.36, 38) ihlallerinden kaynaklanmaktadır. Masumiyet karinesi ihlalleri bir yana bırakılacak olursa, özel ve aile hayatına saygı hakkı, maddi ve manevi varlığın korunması ve yaşam hakkı ihlallerinin genel olarak idari ve yargı mercilerinin haklar ve menfaatler arasında – özellikle çocuğun yüksek menfaatini gerektiren durumlarda- adil bir denge gözetmemesinden, alınması gereken tedbirleri alma konusundaki eylemsizliklerinden133 veya tedbirleri alma konusunda aciliyet unsurunu dikkate almaksızın zamanında, gerektiği şekilde, etkili ve caydırıcı önlemleri almamalarından kaynaklandığı söylenebilecektir. Masumiyet karinesine ihlaline ilişkin verilen iki önemli kararda134 ise esas sorun mevzuattan kaynaklanmaktadır. Mevzuatta yer verilen “şiddet olarak tanımlanan tutum ve davranışları uygulayan veya uygulama tehlikesi bulunan kişileri”135 ifade eden “şiddet uygulayan” tabiri, Anayasa Mahkemesi kararlarında da ifade edildiği üzere masumiyet karinesi ile birlikte, bazı durumlarda şeref ve itibar hakkının ihlaline de neden olmaktadır. Hukukun temel ilkelerinden biri olan “suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz”136 şeklinde ifade edilen masumiyet karinesi, kişinin suçluluğu hakkında bir nitelendirmede bulunabilmesi için hakkında kesinleşmiş bir mahkeme kararının bulunması gerekliliğini ifade etmektedir. Kanunun lafzı gereği şikâyete konu olan kişi hakkında verilen tedbir kararların133 Budak, 2022, s.141. 134 S.M. Başvurusu, 2016/3115, 20.06.2019, Hakkı Can Başvurusu, 2021/32691, 26.07.2021. 135 6284 sayılı Kanun, m.2/1 (g). 136 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, m.38/4.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1