Türkiye Barolar Birliği Dergisi 167.Sayı

398 Normatif İsnat ve Hukuki Muhakeme: Bir Yargı Kararının Analizi koloji, tarih, etnoloji bilimlerinin araştırma nesnesi beşerî davranıştır ve bu disiplinler beşerî davranışı nasılsa öyle; tıpkı “doğanın bir parçası” gibi inceler.49 Beşerî davranışı konu edinen sosyal bilim disiplinleri nedensellik kategorisine bağlıdır: “Bireyleri doğal dünyadaki psikolojik veya fiziksel nesnelermiş” gibi tasavvur eder ve “ideal” bir bakış açısıyla değil de “empirik gözlemle” açıklar.50 Fakat insan davranışı, neden-sonuç ilişkisinin dışında, normatif sosyal bilimlerin de araştırma konusudur. Kelsen’e göre “etik”, “teoloji”, “hukuk” normatif sosyal bilimlerdir ve insan davranışlarını değerler düzeninde değerlendirmektedir.51 Normatif sosyal bilimler, verili bir toplumdaki insan davranışının ve ilişkilerinin fiilen “nasıl ortaya çıktığını” değil “nasıl ortaya çıkması gerektiğini” soruşturmaktadır.52 Peki, normatif hukuk biliminin isnat kategorisi nedir? Delacroix’nın tümcesiyle açıklayalım: Nasıl ki nedensellik kategorisi doğal fenomenlere dair bilgimizi belirliyorsa, aynı şekilde isnat kategorisi de hukuki önermelere dair bilgimizi belirlemektedir.53 Hukuk önermeleri, doğa bilimlerinin ve beşerî davranışı nedensellik dizgesiyle açıklayan sosyal bilimlerin, “X’in Y fiili H’dir”; ‘su 100 dere49 Hans Kelsen, “Nedensellik ve İsnadiyet”, çev. Zeki Hafızoğulları, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 35, S. 1, (pp. 219-234), s. 230. Kelsen’in, Ehrlich’in hukuk sosyolojisi bilimine yönelik eleştirileri için bkz. Altan Heper, Serbest Hukuk Akımı, Sosyal Bir Olgu Olarak Hukuk, On İki Levha Yayınları, İstanbul Mart 2016, s. 108, (özellikle bkz. ss. 102-122). 50 Langford/Bryan, s. 88. 51 Bix’e göre Kelsen, her normatif sistemin varsayılan bir “temel normu” olduğunu düşünmektedir. Dolayısıyla her normatif sistem, diğer normatif sistemden bağımsız ve kendi kendine yeten bir düzendir. Kendine has temel normuyla normatif bir sistem olan hukuk, dini ve ahlaki normatif sistemlerden farklıdır. Ne var ki yasa koyucu, diğer normatif sistemlerden etkilenebilir ve bu sistemlere ait normları hukuk normuna dönüştürebilir. Burada Bix’in altını çizdiği husus, Kelsen’in “olan” ile “olması gereken” ayrımıdır: Normatif hukuk sisteminin “mantıksal yapısı”, yasa koyucunun yürürlüğe koyduğu hukuk normlarının “empirik/tarihi/nedensel” koşullarından ayrı tutulmalıdır. (Bix, s. 28). 52 Kelsen, “Nedensellik ve İsnadiyet”, s. 225. 53 Sylvie Delacroix, “Understanding Normativity”, Journal for Constitutional Theory and Philosophy of Law (Revus), Vol. 37, 2019, (pp. 17-28), s. 23. Bu açıdan bakıldığında isnat, temel normun hukuk nesnelerini bilmeyi mümkün kılan aşkınsal a priori kategorisiyle benzer bir işlevi üstlenir. Pavlakos’a göre isnat, zorunlu olarak varsayıldığı içindir ki a priori bir ilkedir ve hukuk normlarına ilişkin bilgimizin, “alt derecedeki olgulara ilişkin bilgimizden nasıl türeyebileceğini” kavramamızı sağlayan bir “köprü” işlevi görmektedir. (Pavlakos, s. 54). (Ayrıca bkz. Svan Relac, “Kelsen’s Doctrine of Imputation”, Pravnik, Law & Society Review, Vol. 55/107, 2021, (pp. 168-199), s. 181 vd).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1