Türkiye Barolar Birliği Dergisi 167.Sayı

405 TBB Dergisi 2023 (167) Rabia SAĞLAM 2.2. Yargıtay Normatif muhakeme zinciri, varsayıma değil çıkarıma dayanır. Yargıtay aşamasında, işçinin lehine görünen ilk derece mahkemesinin argümanları, işverenin avantajına dönüştürülür. Yargıtay, elini taşın altına koymaya yanaşmaz; ilk derece mahkemesinin somut olayla hukuk normunu örtüştüren örtük varsayımını gerekçelendirmez. Aksine, örtük varsayımı doğru kabul eder. Hakkaniyet ve ölçülülük kavramlarına bulaşmadan, birinci isnadın hukuken doğruluğuna hükmederek kararı bozar: Delil durumuna göre, davacının vestiyerde bulunan çikolata kutusunu aldığı sabittir. Vestiyer bölümünün herkesin girip çıkabileceği bir yer olması sonucu değiştirecek mahiyette değildir. İşçi, temizlik işini yerine getirdiğinden, işyerinde kimsenin olmadığı zamanlarda, mesainin başlamasından önce ve bitişinden sonra görev yapmaktadır. Günün bu bölümlerinde işyerindeki tüm evrak ve belgeler, eşyalar ve işin niteliğine göre işyerindeki tüm malzemeler işçiye emanet edilmiş durumdadır. İşçiden işverene ait tüm bu eşyaları muhafaza ederek temizlik işini ifa etmesi beklenmektedir. Davacının kimsenin bulunmadığı bir sırada başkasına ait çikolata kutusunu alarak kendine mâl etmesi, doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış niteliğindedir. İş sözleşmesinin feshi haklı nedene dayanmaktadır. Kıdem tazminatı isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde hatalı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. 2.3. Hukuk Genel Kurulu İlk derecesi mahkemesi kararında direnince dava Genel Kurul’un önündedir artık. Genel Kurul, muhakemedeki boşluğu, sıra dışı bir analoji yöntemine başvurarak doldurmakla kalmaz, salt ‘olan’a referansla; normatif-olmayan maddi olayı (işçinin çikolata kutusunu alması) gerekçelendirmenin tek ‘hukuki’ dayanağı hâline getirerek, yeni bir norm da yaratır: İşçinin fiili hırsızlıktır, işten tazminatsız çıkarılması gayet doğaldır! Genel Kurul’un muhakemesinin başından sonuna kadar yanlış; hukuken geçersiz olduğunu ileri sürüyorum. Muhakemenin geçersizliğinin birbiriyle bağlantılı üç nedeni var: (1) İkinci isnattaki somut olay-hukuk normu örtüşmesinin bir ceza yargılaması telakki edilmesi ve hukuki çıkarsamanın salt empirik olguya indirgenmesi (işçinin fiiline; maddi gerçeğe), (2) somut olayın ayrıntılarının

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1