Türkiye Barolar Birliği Dergisi 167.Sayı

407 TBB Dergisi 2023 (167) Rabia SAĞLAM Sadakat borcu, iş ilişkisinin karşılıklı borç doğuran kişisel bir ilişki olmasının doğal bir sonucudur. Sadakat borcunu ihlal eden işçi davranışlarının neler olabileceğinin önceden belirlenmesi ve tek tek sayılması mümkün değildir. Her ne kadar işçinin, işverenin güvenini kötüye kullanması, hırsızlık yapması, işverenin meslek sırlarını ortaya atması gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması işverene haklı nedenle derhal fesih hakkı vermekte ise de hükümde belirtilen doğruluk ve bağlılığa uymayan bazı hâller örnek olarak sayılmış ve benzeri fiillerin de borcun ihlalini oluşturacağı kabul edilmiştir. Bu durumda, işçinin hangi eyleminin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış kabul edilmesi gerektiği hususunda hâkim, iş ve çalışma hayatının gerekleri ile toplumsal ilişki ve gelenekleri göz önüne alarak somut olayın özelliklerine göre bir sonuca varmalıdır. Usul hukuku ilkelerine göre normal ve mutat bir duruma dayanan tarafın bu iddiasını ispatlaması gerekmez. Buna karşın normal durumun aksini ileri süren taraf bunu ispatlamalıdır. O hâlde iş sözleşmesinin derhal feshinde ispat yükü iş ilişkisinin normal biçimde devam ettiğini iddia eden tarafa değil, istisnai durumu, yani karşı tarafın haklı bir fesih nedeni yarattığını, iş ilişkisini devamı çekilmez bir hâle getirdiğini ileri süren tarafa düşer. Genel Kurul’un akıl yürütmedeki cambazlığı bundan sonra başlar. İşveren “istisnai durumu” şüpheye yer bırakmayacak delillerle -kamera görüntüleri ve tutanak- ispatladığına göre, X’in Y fiili gerçekleşmiştir. Genel Kurul’a göre, Y fiilinin H normuyla örtüştüğü, apaçık bir hukuki gerçektir (trivial truth); çikolata kutusu alındığına göre, somut olayın teferruatlarının ve diğer hukuk normlarının ehemmiyeti yoktur: Kutunun boş ya da dolu olması, maddi değeri veya işçinin 15 yıllık kıdemi realitenin özünü değiştirmez. Dikkat edilirse, “usul hukuku ilkelerine” atıfla Genel Kurul, “normal ve mutat olmayan durumun” ispat külfetini işverene yükler. Başka bir deyişle, ilk isnattaki hukuki sonucun doğabilmesi -işverenin hakkını kullanabilmesi-, ikinci isnattaki hayatın olağan akışına aykırı somut olay iddiasının -işçinin çikolata kutusunu alması- işverence delillendirilmesi şartına bağlıdır. Mutat olmayan somut olay delillendirildiğinde, işverenin tazminatsız işten çıkarma hakkı doğacaktır. Hukuk normundaki belirsizlik (İK m. 25/ II-e) nedeniyle Genel Kurul, yargıca ikinci isnat noktasında geniş bir takdir hakkı tanındığının altını çizer. “İşçinin hangi eyleminin doğru-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1