Türkiye Barolar Birliği Dergisi 167.Sayı

414 Normatif İsnat ve Hukuki Muhakeme: Bir Yargı Kararının Analizi b) Somut olay-hukuk normu: İşçinin, Kurban Bayramından önce işverene hediye gelen ve çoğunlukla çalışanlara dağıtılan çikolata paketlerinden, şirket sorumlusunun kendisine ayırdığı iddia edilen, boş veya doluluğu şüpheli, vestiyere kimin tarafından hangi amaçla bırakıldığı belirsiz birini, dikiş kutusu yapma amacıyla alması- işçinin somut olaydaki “davranışı” işverenin, iş sözleşmesinin devamını sekteye uğratacak derecede “güvenini sarsan” “geçerli bir sebep” midir? (İK m. 18, Yargı içtihatları, öğreti, örf ve âdet) 4.2. “Olması Gereken” Muhakemenin Defosu Karşı görüşteki yargıç, hukuk normunda geçerli sebepler yazmadığından, belirsizliğin takdir yetkisiyle giderilmesi gerektiğine işaret eder. Hatta kanundaki (genel norm) belirsizliğin, yargı içtihatlarına, öğretiye ya da örf ve âdet kurallarına istinaden nasıl ortadan kaldırılabileceğini açıklar. Gelgelelim akıl yürütme, dönüp dolaşıp aynı yere varır; “işçinin davranışının sözleşmenin devamını çekilmez kılan” “geçerli bir sebep” olup olmadığı, m. 25’in hukuki sonucunun “ağırlığına” göre değerlendirilir: “Yargıtay’ın ilgili Dairelerince de işveren tarafından haklı nedenle fesih iddiasına dayalı bir çok davada, işçinin eylemi ile yaptırım arasındaki orantı incelenmiş ve neticede işçinin çalışma süresi göz önüne alınarak yaptırımın ölçülü olmadığı, ağır bir sonuç olacağı, en azından feshin geçerli nedenle yapıldığının kabulü ile işçinin kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmesi gerektiğine hükmedilmiştir.”65 Karşı görüşteki yargıç, sözünü ettiği yargı içtihatlarını önerme formunda muhakemesine dahil edebilseydi, yetkin bir hukuki yargıya 65 Karşı görüşteki yargıcın atıf yaptığı Yargıtay’ın emsal kararlarına bakılırsa, m. 25 ve m. 18’in belirsizliği, içtihatlarla ve öğretiyle çoktan ortadan kaldırılmış, muhakemenin ratio decidendi’si kabul edilebilecek genel bir anlam ağı zaten inşa edilmiştir. Yargıçlar ne tür somut olaylarda hangi hukuk normuna/kavramına (m. 25 mi yoksa m. 18 mi) başvuracaklarını bilmektedir. Yüksek mahkeme kararları ve öğreti “geçerli neden” ile “haklı neden” arasındaki ayrımı somutlaştırarak temellendirmiştir. Hangi somut olayların işveren açısından “sözleşmenin devamını imkânsız bir hâle getireceğine” (m. 25) ya da hangi koşulların “sözleşmeyi devam edilemeyecek bir duruma getireceğine” (m. 18) ilişkin yargıcın takdir yetkisini yönlendirecek hukuki argümanlar mevcuttur. Yani dürüstlük kuralı, hakkaniyet gibi Medeni Kanun normlarının ve iş güvencesi ilkelerinin iş hukukuna özgü somut bir davada ne ifade etmesi gerektiği yerleşik anlam ağında bulunabilmektedir. İşte Genel Kurul’un yarattığı tekil norm, mevcut bu yerleşik anlam ağına aykırıdır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1