Türkiye Barolar Birliği Dergisi 168.Sayı

90 1876 Kanun-ı Esasî’de Yapılan 1914 Tarihli İkinci Değişiklik: Amacı, Meclis Görüşmeleri ve Fesih Yetkisi Bakımından Sonuçları “(…) Acaba Meclisi Mebusanın içtima edememesi ve Kabine ile müzakereden imtina eylemiş bulunması Kanunu Esasinin tayin ettiği reddi mükerrer ve kat’i tabirleriyle takyid ettirdiği red manasını tazammum ettirir mi, ettirmez mi ve binaenaleyh, bugün karşısında bulunduğumuz ve sırası geldiğinde arz edeceğimiz veçhile henüz itimat reyi ahzetmemiş olan yeni bir Kabinenin ikinci bir Kabine vaziyyetınde addolunmasını nasıl kabul edeceğiz? (…) Eğer mecliste ekseriyet mevcut olmaması, teklifin reddi makamında telakki edilmek lâzım gelirse, Hey’eti Hazırai Muhteremece şimdiye kadar Mecliste reddolunmuş binlerce teklif bulunmak lâzım gelirdi, (…)” İsmail Sıtkı Bey Mecliste bu sözlerinin ardından, Hükûmet’in istifa etmesinin o teklifi keenlemyekün (yok) hükmünde bıraktığını da ekleyerek şunları belirtmiştir:52 “Aramızdaki şu ihtilafın, ya Kabine Reisi Paşa Hazretlerinin dediği doğru olacak ya bizim dediğimiz doğru olacak. Bizim dediğimiz doğru olursa bugün Kanunu Esasinin 35 inci maddesinin tadili hakkında birinci defa teklif karşısında bulunduğumuzu anlar ve ona göre müzakereye devam ederiz. Yok eğer, bilakis, Kabine Reisi Paşa Hazretlerinin teklifleri doğru olduğu anlaşılırsa bir Israr Kabinesi karşısında bulunacağız”. Burada obstrüksiyon yapıldığını açıklayan Sadrazam Sait Paşa neden ret olarak gördüklerini şu şekilde savunmuştur:53 “Kabinenin gaye-i emeli Meclisi feshetmektir diyorlar. Niyetim Meclisi fesh etmek olmadığını, geçenki celselerden birinde resmen ve alenen beyan etmiş idim (…). Muhalif Fırkalar tarafından yapılan obstrüksiyonu biz ret addettik, ikinci defa Meclise girdiğimizde yine birçok zevat hazır olduğunu haber aldık; fakat onlar huzurdan imtina ettiler. Bunu da red addettik. Yazdığımız istifanamede bilfarz (farz ve vücub icab etmez ya) bunun red olduğu teslim olunması bile, her halde bir ihtilaftır, dedik. (…) o gün Kanunu Esasinin müzakere olunacağını bilen zevat -zira rüznameye bilittifak ithal olunduydu- eğer kaideye riayet ediyorlarsa, gelirler hazır bulunurlar idi. Böyle yapmayıp da Meclisin küşadından [açılışından] hitamına [sona ermesine] kadar huzurdan imtina etmeleri ret değil de 52 Bu şekilde 35. maddenin ne anlama geldiğinin ortaya konulması için Kanun-ı Esasî’yi yorumlama yetkisi olan Heyet-i Âyan’a gönderilmesi teklif edilmiştir. Meclisi Mebusan Zabıt Ceridesi, 21 Kânunuevvel 1327 (1911), Otuz Birinci İnikad, Devre 1, Cilt 2, İçtima Senesi 4, s. 328-329. 53 Bkz. Meclisi Mebusan Zabıt Ceridesi, 21 Kânunuevvel 1327 (1911), Otuz Birinci İnikad, Devre 1, Cilt 2, İçtima Senesi 4, s. 336-337.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1