206 Mahkemeye Erişim Hakkı Kapsamında İdari Yargıda Parasal Sınırların Değerlendirilmesi herkes mahkemeye erişim hakkına herhangi bir sınırlamaya bağlı olmadan sahiptir. Temel hak ve özgürlüklerin sınırlanması 13. madde ile düzenlenmiştir. Buna göre temel hak ve hürriyetler ancak kanunla sınırlanabilecektir. Kanunla sınırlamanın yanında sınırlamanın sınırı sebepleri hakkın özüne dokunmama, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzenine, laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine uygunluk ve son olarak Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlılık şeklinde sayılmıştır. 1982 Anayasası’ndaki 2001 yılı değişikliğiyle beraber temel hak ve hürriyetlerin genel sınırlama sebeplerine dayanılarak sınırlanması ihtimali ortadan kalkmış olmaktadır.27 Bu halde ancak ilgili maddenin düzenlenişinde bir sınırlama nedeni öngörülmüşse temel hak ve hürriyet sınırlanabilecektir. Hak arama hürriyetini düzenleyen 36. maddede de herhangi bir sınırlama nedeni öngörülmemiştir. Dolayısıyla sınırlamaya en az elverişli haklardan olduğu ifade edilmektedir.28 Ne var ki hakları bir bütün olarak düşünmek gerekir. Nitekim, daha önce bahsedildiği üzere bir devletin meşruluğunun kaynağı hukuk olmakla beraber hukuk devleti olmanın tek sağlayıcısı, hakların korunması yollarından biri olan mahkemeye erişim hakkı değildir. Bununla beraber yargılamanın makul sürede, en az masrafla tamamlanması ve hukuki belirlilik ilkesine uygunluk gibi unsurlardan bağımsız bir sistem oluşturmak mümkün değildir. Anayasaya sistematik yorum yöntemiyle29 bakıldığında 141. maddenin üçüncü fıkrasında davaların en az giderle ve süratle giderilmesi gerektiği düzenlendiğinden mahkemeye erişim hakkının yöntemlerle hakkın aranması değil aynı zamanda hak arama sürecinin her türlü etkiden muhafaza edilmesidir. Buna ilişkin tartışmalar ve Anayasa Mahkemesi kararları için bkz.: Aydın M., s. 14- 15. 27 Genel sınırlama nedenlerine yer vermeyen AİHS sistemine uygunluk nedeniyle bu değişiklik olumlu karşılanmaktadır: Ergun Özbudun, Türk Anayasa Hukuku, 19. Baskı, Yetkin Yayınları, Ankara, 2019, s. 112. 28 Fazıl Sağlam, Temel Hakların Sınırlanması ve Özü, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, Ankara, 1982, s. 104. Yazar Anayasa Mahkemesi’nin E: 1963/143, K: 1963/167, K. T.: 26.06.1963 tarihli kararına savunma hakkının sınırlandırılması halinde kişinin kendini gereği gibi savunmasından mahrum bırakılabileceği ve sınırlamanın da hakkın özünü zedelememesi gerektiği ifadeleri bakımından dikkat çekmiştir. s. 106. 29 Sistematik yorum yöntemi hukuk kurallarının tek başına yorumlanmasını değil, bir bütün oluşturacak şekilde yorumlanmasını öngörür. Bkz.: Kemal Gözler, Anayasa Hukukunun Genel Esasları Ders Kitabı, 11. Baskı, Ekin Yayınevi, Bursa, 2019, s. 89.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1