Türkiye Barolar Birliği Dergisi 168.Sayı

217 TBB Dergisi 2023 (168) Hilal YILDIZ ve işlemlerinin denetimine getirdiği sınırlamanın meşruluğu ise tartışmalıdır. Nitekim Anayasanın 125. maddesinde idarenin her türlü eylem işlemlerine yargı yolunun açıklığı ayrıca düzenlenmiştir. Anayasa kapsamında hem hak arama hürriyetine herhangi bir sınır getirilmemesi hem de idarenin eylem ve işlemlerine ilişkin ayrı bir hükmün bulunması idari yargılamada mahkemeye erişim hakkına getirilen sınırların dar kapsamlı olmasını gerektirir. Bu doğrultuda bir dava konusunun değerinin parayla belirlenmesinin ve böylece bütün unsurları aynı olup sadece miktar farklılığı bakımından kimi davaların kanun yoluna götürülememesinin hukuk devleti ilkesi ile uyuştuğu söylenemeyecektir. Ek olarak yargılama süresindeki değişmeler nedeniyle bütün unsurları bakımından aynı olan davalardan birinin üst derece mahkemesinin denetiminden geçememesi eşitlik ilkesini de zedelemektedir. Hukukun egemen olduğu bir devlette hukukun bazı özelliklerinin olması beklenir. Bunlardan biri kanunların ileriye dönük olması diğeri ise hukukun kendi içinde tutarlı olmasıdır. Böylece önceden duyurulan kurallara bağlı bir devlet içinde somut olaya uygulanacak kural öngörülebilecektir.61 Bu doğrultuda hukukun belirli olması da gerekir. Belirlilik ilkesi Anayasa Mahkemesi kararlarında açıkça vurgulanmıştır. Buna göre “[…] yasal düzenlemelerin hem kişiler hem idare yönünden kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi gerekir”.62 Belirlilik ilkesi aynı zamanda hukuksal güvenlikle ilgili olup hangi somut duruma hangi hukuksal sonucun bağlandığının da bilinebilir olmasını gerektirir. Bu halde sondan başlanacak olursa idari yargıdaki parasal sınırlar belirlilik ilkesi ile uyumlu değildir. Nitekim kanunda parasal sınırların davanın hangi aşamasındaki değere göre belirleneceği açık değildir. Dolayısıyla idari yargılama sürecinde tek bir dava için birbirinden farklı parasal sınırların uygulanması ihtimali ortaya çıkmaktadır. İlaveten bu konudaki takdir yetkisinin kamu otoritelerine bırakıldığı ve kimi keyfi kararların ortaya çıktığı da yukarıdaki örneklerde görülmüş61 Abdullah Arıkan, Vergi Hukukunda Hukuki Güvenlik İlkesi, Adalet Yayınevi, Ankara, 2022, s. 34. 62 Anayasa Mahkemesi, E: 2022/56, K: 2022/100, K. T.: 08.09.2022.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1