Türkiye Barolar Birliği Dergisi 168.Sayı

222 Mahkemeye Erişim Hakkı Kapsamında İdari Yargıda Parasal Sınırların Değerlendirilmesi Mahkemesi kararlarında kimi durumlar için ilk kez davanın aşamalarında çıkan her yeni durumun bir kez daha incelenmesi gerekliliğini vurgulamıştır.78 Bu halde dava devam ederken değişen parasal sınırların gözden geçirilmesi ve yeni parasal sınırların derdest davalar bakımından uygulanmaması evleviyetle değerlendirilmelidir. SONUÇ Mahkemeye erişim hakkı sadece dava açma hakkıyla ilgili olmayıp eğer bir sistemde istinaf, temyiz gibi kanun yolları öngörülmüşse bunları da kapsayıcı niteliktedir. Bununla birlikte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadıyla kanun yollarına başvurularda daha katı usullerin öngörülebileceği kabul edilmiştir. Dolayısıyla ilk derece mahkemesinde dava açma usulüyle, üst derece mahkemesine başvuru usulünde bazı farklılıkların olması mümkündür. Bu noktada belirtmek gerekir ki mahkemeye erişim hakkı mutlak bir hak değildir. Ancak sınırlamaların hakkın özünü zedelememe, meşru amaç, ölçülülük koşullarına uygun olması gerekir. Bu halde üst derece mahkemelerine başvurulardaki sınırlamalar mahkemeye erişim hakkını zedeleyici nitelikte olmamalıdır. İstinaf veya temyiz yoluna başvurularda süre, miktar gibi kimi sınırlar düzenlenebilmektedir. İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda da hem istinaf hem de temyiz yolu için benzer sınırlar öngörülmüştür. Konu bağlamında parasal sınırlara ilişkin bir inceleme yapılmaya çalışılmıştır. İlk olarak idari yargılama usulünde öngörülen parasal sınırların her yıl değerleme oranına göre artırılması sonucu ortaya çıkan miktarların yüksekliği dikkat çekmektedir. Anayasa Mahkemesi kararlarında da geçen paranın alım gücüne göre bir değerlendirme yapıldığında 78 Anayasa Mahkemesi, E: 2022/48, K: 2022/93, K. T.: 20.07.2022, Anayasa Mahkemesi, E: 2018/71, K: 2018/118, K. T.: 27.12.2018. Anayasa Mahkemesi ikinci kararda ilk derece mahkemesinin beraat kararının istinaf yargılamasında kaldırılması sonrasında ilk kez davanın aşamalarında ortaya çıkan aleyhe kararın temyiz edilememesini Anayasanın 36. maddesine aykırı bularak cezalandırmayla ilgili bir uyuşmazlık bakımından değerlendirme yapmıştır. Kanaatimizce bu kararın idari yargıda kanun yoluna başvurulara ilişkin miktarlar bakımından değerlendirilerek davanın aşamalarında değişkenlik gösteren yüksek miktarlar nedeniyle ulaşılamaz ve anlamsız kılınan kanun yollarının özellikler miktar sınırı bakımından yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1