234 Adî Ortaklık Sözleşmesinin İspatı Meselesi alanda kurulan konsorsiyumlara, kartellere, oy sözleşmelerine ve çift ortaklığa kadar uygulanan bir ortaklık olduğunu, yani adî ortaklığın tüm ihtiyaçlara cevap veren çeşitli amaçlara yönelmiş organizasyonlar için seçilen temel bir ortaklık tipi olduğunu belirtmek mümkündür.17 Adî ortaklık sözleşmesinin geçerliliği herhangi bir şekil şartına bağlı olmamasının sonucu tarafların bu sözleşmeyi dilerse yazılı, dilerse sözlü olarak yapabilecekleri gibi zımnî irade açıklaması veya iradeyi ortaya koyan davranış şekliyle de yapabilmeleri olacaktır. Adî ortaklığın konusu kanunen şekil şartına bağlı işlemler yapmak olsa dahi adî ortaklık sözleşmesi şekil şartına tâbi olmaksızın akdedilebilecektir. Öte yandan adî ortaklık sözleşmesi kural olarak şekil şartına bağlı olmamakla birlikte ortakların adî şirket sözleşmesinin geçerliliğini şekle bağlamaları (TBK m.17), yani taraflarca iradi şekil şartı kararlaştırılmış olması veya adî ortaklığa katılım payı olarak devri ya da kullanım hakkı şekil şartına bağlı olan bir hakkın getirilmesi durumunda18 sözleşmenin yazılı şekilde yapılması gerekecektir.19 Burada değinilmesi gereken bir husus; tarafların şekle bağlı olarak yapılmasını zorunlu kılan durumlarda, özellikle iradi şekil şartı kararlaştırdıkları, yani adî ortaklık sözleşmesinin kararlaştırılan şekle göre akdedilmesi gerektiği ve fakat buna uyulmadığı durumlarda nasıl bir yol izlenmesi gerektiğidir. kin unsurların daha ağır bastığı ve bu sebeple temel sözleşmenin hukukî niteliğinin adî ortaklık sözleşmesi olduğu sonucuna varılmıştır. Bkz. İbrahim Kaplan, İnşaat Sektöründe Müşterek İş Ortaklığı-Joint Venture-, Yetkin Yayınları, 3.Baskı, Ankara 2013, s. 26 vd. İsviçre hukukunda da Joint Venture sözleşmelerinin yasal bir tanımı olmadığı belirtilmekle birlikte çoğunluk görüşü temel sözleşmenin adî ortaklık sözleşmesi olduğu yönündedir. Bkz.Stefan Knobloch, “Joint Ventures: Vertragsund gesellschaftrechtiche Gestaltungsmöglichkeiten”, GesKR 2013, S. 551, s.552. 17 Poroy/Tekinalp (Çamoğlu), s. 45; Kurşat, s.302. Özellikle adî ortaklıkların esnek yapısı dolayısıyla ortakların kişisel etkilerinin yoğun etkisi altında bulunan sermayeye katılmalı ortak girişimlere elverişli olduğu düşünülebilecektir. Ancak bu esnek yapının dezavantajlarının da olabileceği yönünde bkz. Altay, s. 147 vd. 18 Örneğin; taşınmaz mülkiyetinin, alacak hakkının, motorlu aracın, sınai mülkiyet hakkının mülkiyetinin veya kullanım hakkının, fikir ve sanat eseri üzerindeki malî hakkın veya malî hakkı kullanma yetkisinin, ticari işletmenin katılım payı olarak getirilmesi, markanın patentin, endüstriyel tasarımın devri konuluyorsa 19 Kırca /Kendigelen, s. 63, Barlas, s. 75; Poroy/Tekinalp (Çamoğlu), s. 52; Pulaşlı s. 27. Doktrinde adî ortaklığa tapuya kayıtlı bir taşınmaz veya devri kanunen özel şekil şartına bağlanmış bir hakkın sermaye olarak getirilmesi durumunda sözleşmenin sadece sermaye maddesine ilişkin kısmının kanunen öngörülen şekle uygun olarak yapılmasının yeterli olduğu belirtilmiştir (Hamamcıoğlu/Karamanlıoğlu, s. 1319 vd.).
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1