245 TBB Dergisi 2023 (168) Melis TAŞPOLAT TUĞSAVUL dan kural olarak herhangi bir şekil şartına tâbi olmamakla beraber yazılı şeklin adî ortaklık sözleşmesinde geçerlilik değil bir ispat aracı niteliğinde olduğudur. O halde adî ortaklık sözleşmesinin ispatı için Kanun’da yazılı şekil şartı öngörülmemiş olsa da ispatı Hukuk Muhakemeleri Kanunu çerçevesinde genel kurallara tâbi olacaktır. Buna göre adî ortaklık sözleşmesinin mevcut olup olmadığı uyuşmazlık konusu olduğunda, örneğin; taraflardan birisinin katılım payının ifası talebiyle açtığı davada, karşı tarafın adî ortaklık sözleşmesi kurulmadığından dolayı katılım payı ödeme yükümlülüğü altında bulunmadığını iddia etmesi veya taraflardan birinin adî ortaklık sözleşmesinden dolayı diğer tarafın da borçlu (müteselsil borçluluk ilişkisi gereği) olduğunu iddia etmesi48 gibi durumlarda iddia edilen vakıaya bağlanan hukukî sonuçtan kendi lehine hak çıkaran ( HMK m.190) taraf ispat yükü49 altında olacaktır. Önemle belirtmek gerekir ki; genellikancak senetle (kesin delil) ile ispat edilebileceğini belirtmiştir. Yine adî ortaklık sözleşmesinin yazılı olarak yapıldığı duruda senede karşı senetle ispat kuralı gereği buna karşı tanık dinlenemeyeceğini vurgulamıştır. (Kuru, C.II, s. 2229-2230; s. 2329-1223; aynı yönde bkz. Kuru/Aydın, s.700). Aynı yönde bkz. Kendigelen, s. 33; Poroy/Tekinalp (Çamoğlu), s. 53Barlas, s. 78-79; Pulaşlı, s. 92-93; Şener, s.39 vd; Peksöz , s. 25; Özenli,s. 29-30. Doktrinde Deliduman bu yöndeki görüşünü, Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.200/I uyarınca senetle ispatı zorunlu olan hukukî işlemleri belirtirken, ilgili hükümdeki miktardan fazla…”bir para borcu ödüncü sözleşmesi, ariyet sözleşmesi, emanet (vedia) sözleşmesi, vekâlet sözleşmesi adi şirket (ortaklık) sözleşmesi gibi paraya ilişkin borçlar hukuku sözleşmelerinin senetle ispatı gerekir, tanıkla ispatı mümkün değildir” şeklinde ifade etmiştir (Seyithan Deliduman, “Son Değişiklikler Çerçevesinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Borçlar Kanunu İlişkisi, Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2012/1, s. 17).Karahan /Akın “her ne kadar şekle tabi olmasa da uygulamada ispat maksadıyla adî şirket sözleşmelerinin yazılı yapıldığı görülmektedir” şeklinde bir tespitte bulunmuştur (Karahan/Akın, s. 33). Bahtiyar, ispat kolaylığı sağlamak açısından yazılı şekilde bir ortaklık sözleşmesi yapılmasında daima yarar olduğunu ifade etmiştir. Bkz. Mehmet Bahtiyar, Ortaklıklar Hukuku, 8.Bası, Beta Yayınları, İstanbul 2014, s. 27. Aynı yönde bkz. Bilgili /Demirkapı, s. 24. 48 Peksöz, s. 24; Ayar, s. 105-106. 49 İspat yükü kavramı, Umar /Yılmaz tarafından şöyle tanımlanmıştır: “İspat yükü, belli bir olayın gerçekleşmiş olup olmadığının anlaşılamaması, yani olayın ispatsız kalması, yüzünden yargıcın aleyhte bir kararıyla karşılaşma tehlikesidir” (Umar/Yılmaz, s.3, Ejder Yılmaz, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, 3.Cilt, Madde 126-2934. Baskı, Ankara 2021, s.3562). Ayrıca bkz. Bilge Umar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, 2.Baskı, Yetkin Yayınları, Ankara 2014, s. 575 vd. ispat yükü kavramı belirsizlik hâlinde hâkimin aleyhte kararı ile karşılaşma tehlikesi olarak belirtilebilir (Atalay, s. 9). Ayrıca doktrinde ispat yüküne ilişkin “hukukun uygulanması durumuna özgü olmak üzere ve belirsizlik durumunda hâkimin nasıl bir karar vereceği (kararın kimin aleyhine olacağı) sorusunu yanıtlayan kurallar, objektif (maddi) ispat yükü veya tespit yükü adını alır” şeklinde bir tanım
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1