Türkiye Barolar Birliği Dergisi 168.Sayı

16 Evlendikten Sonra Kadınların Münhasıran Kendi Soyadlarını Kullanması konusunda ayrımı önlemek için gerekli bütün önlemleri alacaklar ve özellikle kadın-erkek eşitliği ilkesine dayanarak kadınlara aşağıdaki hakları sağlayacaklardır: ... (g) Aile adı, meslek ve iş seçimi dahil her iki eş (kadın-erkek) için geçerli, eşit kişisel haklar;” şeklinde belirtilmektedir. Türkiye’de bu metinler doğrultusunda 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile kadın-erkek eşitliğinin sağlanmasına yönelik önemli değişiklikler yapılmış ise de Avrupa Konseyi’nin üye ülkeleri arasında sadece Türkiye’de kocanın soyadı aile soyadı olarak kabul edilmekte ve kadının evlendikten sonra kendi soyadını kaybetmesi söz konusu olmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararında, geleneksel bir yaklaşım olan aile birliğinin erkeğin soyadı ile temsil edilmesi yerine, erkek-kadın eşitliğine ve ayrımcılık yasağına verilen önem doğrultusunda aile birliğinin kadının ya da erkeğin soyadıyla veya eşlerin birlikte seçecekleri soyadıyla temsil edilebileceğini belirtmektedir. Ayrıca Mahkeme’ye göre, Avrupa’daki uygulamalar nazara alındığında eşlerin ortak bir aile adı kullanmak istememeleri halinde de aile birliğinin sağlanabildiği görülmekte olup, Türkiye ortak bir aile ismi bulunmadığında karşılaşılacak somut ya da önemli bir sorun gösterememekte, bu nedenle evlendikten sonra kadının kızlık soyadıyla birlikte bile olsa, erkeğin soyadını almak zorunda bırakılmasının nesnel ve makul bir nedeni bulunmamaktadır. Tüm bu değerlendirmeler dikkate alındığında Mahkeme, evlendikten sonra eşlerin soyadı seçiminde özgür olmaları gerektiğini, kişilerin seçtikleri soyadıyla saygınlık ve itibarla yaşamalarını sağlamak adına bu durumun nüfus kayıtlarının tutulmasında yaratacağı sıkıntıların katlanılabilir olduğunu belirterek, söz konusu farklı muamelenin AİHS’nin 8. maddesiyle beraber düşünüldüğünde 14. maddesini ihlal ettiği sonucuna varmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Ünal Tekeli/Türkiye davası sonrasında soyadına ilişkin yapılan başvurularda53 da aynı gerekçelere dayanarak eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağı yönünden ihlal kararları vermeye devam etmektedir. Mahkeme’nin kararlarından da anlaşılacağı üzere, soyadı, kişinin kimliğinin bir parçası olarak kişilik hakkı 53 Losonci Rose ve Rose/İsviçre, AİHM, Başvuru No. 664/06, K.T. 09.11.2010; Leventoğlu Abdülkadiroğlu/Türkiye, AİHM, Başvuru No.7971/07, K.T. 28.05.2013; Tuncer Güneş/Türkiye, AİHM, Başvuru No. 26268/08, K.T. 03.10.2013; Tanbay Tüten/Türkiye, AİHM, Başvuru No. 38249/09, K.T. 10.12.2013

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1