Türkiye Barolar Birliği Dergisi 168.Sayı

267 TBB Dergisi 2023 (168) Melis TAŞPOLAT TUĞSAVUL kavramı” kullanılmıştır) tarafların bu ilişkiyi kendi istekleri çerçevesinde şekillendirebilme imkânı ve ortaklıklar arasındaki sıkı ilişkiler bu ortaklık türünün tercih edilme sebebi olarak ortaya çıkarken diğer taraftan adî ortaklık sözleşmesinin mevcut olup olmadığına ilişkin uyuşmazlıkların artmasına sebebiyet vermiştir. Nitekim bir ortak diğer ortağa bu ilişkinin mevcut olup olmadığı veya ortaklık paylarının belirlenmesi amacıyla bir tespit davası açabilecektir. Bu dava açıldığında ise adî ortaklık sözleşmesinin ispatı bakımından Türk doktrini ve Yargıtay’ın görüşünün Hukuk Muhakemeleri Kanunu çerçevesinde senetle ispat (kesin delillerle) kuralının uygulanacağı dolayısıyla ispat aracı olarak sözleşmenin yazılı yapılması gerektiği yönünde olduğu belirtilebilir. İsviçre hukukunda incelemeye çalıştığımız miras ortaklığının adî ortaklığa dönüşmesine ilişkin, tarafların bu husustaki açık iradesinin var olup olmadığının uyuşmazlık konusu olduğu bir kararda, Federal Mahkeme -açıkça belirtmese de- kanaatimizce taraflar arasında bu hususta yazılı bir sözleşme olmasını aramıştır. Buna karşılık doktrinde bu yöndeki kabulün adî ortaklık sözleşmesinin şekil şartına tâbi olmadan akdedilebilmesinin anlamsızlaştıracağı ve tarafların sürekli bir ispat kaygısı içerisinde olacakları, adî ortaklık sözleşmesinin özellikleri dikkate alınarak adî ortaklık sözleşmesi ile diğer sözleşmeler arasında senetle ispat kuralının uygulanması bakımından ayrım yapılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca tespit edebildiğimiz kadarıyla Yargıtay, bazı kararlarında (yerleşik olmayan görüşün aksine) adî ortaklık sözleşmesinin ispatında her türlü delili değerlendirerek sözleşmenin mevcut olduğu yönünde karar vermiştir. Öte yandan Yargıtay Hukuku Genel Kurulu’nun 28.12.2022 tarihli, adî ortaklık sözleşmesinin ispat şekline ilişkin kararı önemlidir. Zira yerel mahkemenin senetle ispat kuralının adî ortaklık sözleşmesinde uygulanmaması gerektiğine ilişkin kararına karşı Hukuk Genel Kurulu, somut olayda tüm delillere ilişkin açıklama yaparak adî ortaklık sözleşmesinin kesin deliller ile ispat edilmesi gerektiği ve bu meyanda yemin deliline başvurulması gerekliliği üzerinde durulmuştur. Ayrıca adî ortaklık ilişkisinin tarafı olmayıp bu ilişkiye üçüncü kişi olanlar bakımından adî ortaklık sözleşmesinin varlığı her türlü delil ile ispat edebilecektir. Zira bilindiği üzere senede karşı senetle ispat kuralı sadece senedin tarafları için geçerlidir. Adî ortaklık sözleşmesinin ispatında senetle ispat kuralının uygulanması bakımından ispat sınırının malvarlığı değerine göre mi yok-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1