17 TBB Dergisi 2023 (168) İmge IŞIKLAR ÜLGEN kapsamında değerlendirilmekte54 ve bir insan hakkı olarak korunmaya değer görülmektedir. Kişilerin sosyal varoluşlarına katkı sunan soyadları üzerindeki haklarının korunması, aile birliğinin temsilinden daha önemli kabul edilmekte ve bu hakkın kadın ya da erkek olduğuna bakılmaksızın tüm kişiler yönünden eşit olarak kullanılmasına imkân sağlanması gerekmektedir. Türkiye’nin de tarafı olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. ve 14.maddeleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne Ek Protokol No.7’nin 5. maddesi, Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’nin (CEDAW) 16. maddesinin 1.fıkrası nazara alındığında tüm taraf Devletler tarafından evlendikten sonra kullanılacak soyadı konusunda eşler arasında eşitliği sağlayacak ve kişilerin soyadı üzerindeki haklarını koruyacak yasal düzenlemeler yapılmalıdır. IV. KADININ EVLENDİKTEN SONRA ÖNCEKİ SOYADINI KULLANMASINA İLİŞKİN ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI VE YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI Anayasa Mahkemesi, kadının evlendikten sonra münhasıran kendi soyadını kullanması hususunu 1998, 2011 ve 2013 yıllarında vermiş olduğu kararlarıyla ele almıştır. Ancak kararlarında genel anlamda Türk Medeni Kanunu’nun 187. maddesine (eski Medeni Kanun’un 153. maddesine) hâkim olan ataerkil yaklaşımdan55 uzaklaşamadığını söylemek mümkündür. Anayasa Mahkemesi’nin 1997/61 E. ve 1998/59 K. Sayılı, 29.09.1998 Tarihli Kararı Evlendikten sonra kadının önceki soyadını kullanması hususu Anayasa Mahkemesi önüne ilk kez somut norm denetimi yoluyla gelmiştir. Açılan davada itiraz yoluna başvuran ilk derece mahkemesi, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin 14.5.1997 tarih ve 4248 sayılı Kanun ile değiştirilen 153. maddesinin birinci fıkrasının Anayasa’nın 12. 54 Abik, s. 40. 55 Gülmelek Doğanay, “Eril Yargıya Karşı Kadının Soyadı Mücadelesi Anayasa Mahkemesi Kararlarının Değerlendirilmesi”, Sosyoloji Araştırmaları Dergisi, C. 18, S. 2, 2015, s. 48.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1