269 TBB Dergisi 2023 (168) Melis TAŞPOLAT TUĞSAVUL bağlamda ispat yükünün kime ait olduğu hususunun doğru tespitinin önemine dikkat çekmek isteriz. Aynı zamanda sözleşmenin kuruluşu bakımından ortaya çıkabilecek uyuşmazlıklarda geçerlilik şekline uygun olmayan bir sözleşmeden doğan borçlar ifa edildikten sonra geçersizlik iddiasında bulunulması ya da bir tarafın şekle uyulmamasını sağladıktan sonra geçersizliği ileri sürmesinin Türk Medenî Kanunu m. 2 anlamında hakkın kötüye kullanılması olarak nitelendirilebileceği yönündeki kabul doğrultusunda şayet böyle bir durum varsa bu hususun da taraflar arasında bir adî ortaklık sözleşmesinin mevcudiyetine ilişkin uyuşmazlıkta dikkate alınması gerektiği kanaatindeyiz. Adî ortaklık yapılanması içerisinde dış ortaklık ve iç ortaklık şeklinde bir ayrım mevcuttur. Esasında adî ortaklığın esas düzeni dış ortaklık yapısı olmakla birlikte iç ortaklığın da kendi içerisinde ayrımlarının olduğu, bu ayrım içerisinde “alt katılım ortaklığı” nın Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlendiğini ve fakat Türk hukukunda pozitif bir düzenlemesi bulunmayan “gizli ortaklık” kavramının ise özellikle ispat şekli bakımından Yargıtay kararlarına konu olduğunu görmekteyiz. Bu hususta incelemeye çalıştığımız Yargıtay kararlarında her ne kadar adî ortaklık ilişkisinin (dış ilişki) ortaklar yönünden senetle (kesin delillerle) ispatı edilmesi gerektiği yönündeki yerleşik uygulamanın aksine bir adî ortaklık ilişkisi türü olan gizli ortaklığın ispatında senetle ispat kuralının geçerli olacağına ilişkin bir tespit yer almamakta, her türlü delil ile ispatın geçerli olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Oysaki tıpkı adî ortaklık ilişkisi gibi bu ilişki de şekil şartına tâbi olmayan bir sözleşmeye dayanmakta ve bu ilişkiye de adî ortaklığa ilişkin hükümlerin uygulanacağı kabul edilmektedir. Her ne kadar gizli ortaklıkların tercih edilme sebepleri çok farklı olduğundan görünümleri farklılık arz etse de adî ortaklık sözleşmelerinin ispatı bakımından dış ortaklık ve iç ortaklık arasında fark yaratılmaması gerektiği düşüncesindeyiz. Bu sebeple dış ortaklık sözleşmesinin ispat şekline ilişkin değerlendirmelerimizin kural olarak iç ortaklıklar bakımından da geçerli olduğu belirtilmedir.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1