Türkiye Barolar Birliği Dergisi 168.Sayı

277 TBB Dergisi 2023 (168) Yakup Yaşar MİRZAOĞLU 1982 Anayasası’nın “Hak arama hürriyeti” başlığını taşıyan 36’ncı maddesine göre, “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir”. Mahkemeye erişim hakkı, mutlak bir hak değildir. 1982 Anayasası’nın “Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması” başlığını taşıyan 13’üncü maddesine göre, “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir”. Anayasa’nın bu hükmü gereğince, mahkemeye erişim hakkına da birtakım sınırlamaların getirilmesi her zaman mümkündür. Örneğin, idari işleme karşı açılacak bir iptal davasının belirli bir süre içerisinde açılabilmesi ve bu süre geçtikten sonra o idari işleme karşı dava açmanın bir daha mümkün olmaması, davaların sadece görevli ve yetkili mahkemelerde açılabilmesi gibi hususlar mahkemeye erişim hakkının en önemli istisnalarını oluşturmaktadır. İşte çalışmamıza konu olan vekâlet ücreti de mahkemeye erişim hakkını sınırlandıran bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Vekâlet ücreti, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda3 doğrudan düzenlenen konular içerisinde yer almamakta, Kanun’un 31’inci maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na atıf yapılan konular arasında yer alan “yargılama giderleri” kapsamında değerlendirilmektedir. İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “kararlarda bulunacak hususlar” başlıklı 24. maddesinde “yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiği” hususunun kararda yer alması gerektiği düzenlenmiş; bu yargılama giderlerinin kapsamının ne olduğuna dair bir açık bir düzenleme yapılmamış, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na yapılan atıfla yetinilmiştir.4 3 Resmî Gazete, 06.01.1982, S.17580. 4 Ramazan Çağlayan, İdari Yargılama Hukuku, Seçkin, 2022, Ankara, s.436. Bununla birlikte yargılama giderlerine ilişkin HMK’da belirtilen hususların tamamının idari yargılama usulünde aynen uygulanmasının mümkün olmadığı ifade edilmektedir (Çağlayan, s.436). Candan, idari yargılama usulünde yargılama giderlerinin şu hususları kapsadığını belirtmektedir: Başvurma, karar ve yürütmenin durdurulması harçları, dava kapsamında yapılan tebliğ ve posta giderleri, resmi dairelerden alınan belgeler için ödenen harç, vergi ücret ve sair giderler, keşif giderleri, bilirkişi ücreti ve giderleri, vekil ile takip edilmeyen davalarda tarafların hazır bulundukları günlere ait gündelik, seyahat ve konaklama giderlerine karşılık hâkimin takdir edeceği miktar, vekili bulunduğu halde mahkemece bizzat dinlenmek, isticvap olunmak veya yemin etmek üzere çağrılan taraf için takdir edilecek

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1