322 Fransız Hukuku ile Karşılaştırmalı Olarak Borçluya Satış Yetkisi Verilmesi (Rızaen Satış- İİK M. 111/A) nabilir. Madde gerekçesinde buna cevap verecek bir bilgiye rastlanmamaktadır. Kezâ alacaklı ile borçlu arasındaki menfaat dengesi göz önünde bulundurulduğunda, bize göre, rızaen satışın rehnin paraya çevrilmesi ile tâkipte uygulanmamasını gerektirecek haklı bir sebep bulunmamaktadır. 34Bu nedenle de İİK m. 150/g’de atıf yapılan maddeler arasına İİK m. 111/A da eklenmeli, böylece rızaen satışın rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipte de uygulanması sağlanmalıdır. Aynı tartışma, iflâs yolu ile takip bakımından da yaşanmaktadır. Doktrinde bir görüş, iflâs yolu ile takipte tasfiyeye ilişkin İİK m. 242-245 arasında İİK m. 111/A’ya atıf yapılmadığını, bu nedenle de iflâs tasfiyesi sırasında borçlunun kendisine satış yetkisi verilmesini isteyemeyeceğini, ancak ikinci alacaklılar toplantısında borçluya satış yetkisi verilebileceğini ileri sürmüştür.35 Bir başka görüş, rızaen satışın iflâs yolu ile takipte de uygulanması gerektiğini belirtmiştir.36 Buna karşılık üçüncü görüş ise, iflâs ile birlikte borçlunun tasarruf yetkisi sınırlandığı için borçluya satış yetkisi verilmesinin mümkün olamayacağını ifade etmiştir.37 Bize göre de İcra ve İflâs Kanunu’nun “iflâs tasfiyesi” başlıklı sekizinci bâbında İİK m. 111/A’ya atıf yapılmadığı, İİK m. 111/A’da da bu yönde bir düzenleme bulunmadığı için rızaen satışın iflâs yolu ile takipte uygulama alanı bulamayacaktır. Ayrıca olması gereken hukuk bakımından da rızaen satışın iflâs yolu ile takipte uygulanmasının mümkün ve gerekli olmadığı kanaatindeyiz. Şöyle ki iflâs kararı ile birlikte borçlunun tasarruf yetkisi sınırlandığı için, iflâs masasına giren malların satışı için borçluya yetki verilmesi mümkün olamayacaktır. Ayrıca iflâs tasfiyesinde pazarlık yolu ile satışın uygulama alanı daha geniş olduğu, İİK m. 241/1 uyarınca ikinci alacaklılar toplanmasının kararı ile masaya giren taşınır ve taşınmaz mallar pazarlık yolu ile paraya çevrilebileceği için, rızaen satışın iflâs tasfiyesinde uygulanmasına kanaatimizce gerek de yoktur. 34 Aslında Adalet Komisyonu Raporu’na yazılan bir muhalefet şerhinde, maddenin bu şeklinin rızaen satışın rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipte uygulanamayacağı gibi bir izlenime neden olduğu, bu nedenle de düzenlemenin rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takibi de içerecek şekilde değiştirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bkz. Adalet Komisyonu Raporu, s. 60 (https://www5.tbmm.gov.tr/sirasayi/ donem27/yil01/ss285.pdf). 35 Atalı/Ermenek/Erdoğan, s. 287. 36 Görgün/Börü/Kodakoğlu, s. 272. 37 Pekcanıtez, s. 827-828; Pekcanıtez/Atalay/Sungurtekin Özkan/Özekes, s. 233.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1