Türkiye Barolar Birliği Dergisi 168.Sayı

328 Fransız Hukuku ile Karşılaştırmalı Olarak Borçluya Satış Yetkisi Verilmesi (Rızaen Satış- İİK M. 111/A) Yargıtay da cebrî icra yoluyla yapılan satışların kural olarak tasarrufun iptali davasının konusunu teşkil etmeyeceği görüşündedir.53 Bununla birlikte Yargıtay, çeşitli kararlarında, bunun bir genel kural olduğunu belirterek, alacaklısından mal kaçırma amacına yönelik bir alacak borç ilişkisi tesisi ile takip yapılmak suretiyle alacaklıdan mal kaçırılması durumunda, cebrî icra yoluyla satışlar için de tasarrufun iptali davası açılabileceğine hükmetmiştir.54 Rızaen satış bir cebrî icra yoluyla satış olduğu için, kural olarak, tasarrufun iptali davasının konusunu oluşturmayacaktır. Rızaen satış icra mahkemesi tarafından onaylanacak olmasına rağmen, aşağıda üzerinde duracağımız gibi, icra mahkemesi burada satışı şeklî bakımdan denetime tâbi tutacaktır. Bu nedenle de Yargıtay kararlarında yer verilen “alacaklıdan mal kaçırma amacına yönelik bir alacak borç ilişkisi tesisi ile takip yapılması” rızaen satış bakımından da ihtimal dâhilindedir. Bu durumda da Yargıtay’ın yukarıda anılan kararları çerçevesinde, yalnızca bu ihtimal bakımından tasarrufun iptali davası açılması gündeme gelebilecektir. V. BORÇLUNUN RIZAEN SATIŞ TALEBİNİ İLERİ SÜRMESİ A-) Borçlunun Talebinin Zorunlu Olması İİK m. 111/A-1’e göre borçlu, kıymet takdirinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde haczedilen malının rızaen satışı için kendisine Davaları, 5. Bası, 2018, s. 89; Şahabettin Sertkaya/Süleyman Kul, Tasarrufun İptali Davaları, Yetkin Yayınları, Ankara 2016, s. 77. 53 Y. 17. HD., E. 2010/2141, K. 2010/4792, 27.05.2010: “(…) Bu durumda kural olarak cebri icra yolu ile yapılan satışlar hakkında tasarrufun iptali davası açılamayacağının göz önünde tutularak İİK’nın 277 ve devamı maddelerinde bildirilen iptal koşullarının oluşup oluşmadığının irdelenmesi, borçlu davalının ayrıca tazminata mahkum edilemeyeceğinin ve hükmedilen tazminata faiz işletilmeyeceğinin göz önüne alınarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davalılar ... ve ... hakkındaki davanın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır” (https:// karararama.yargitay.gov.tr/). 54 Y. 17. HD., E. 2008/1246, K. 2008/4471, 16.09.2008: “(…) Cebri icra yoluyla yapılan satışlara karşı tasarrufun iptâli davası açılamayacağı genel ilkedir. Ancak alacaklısından mal kaçırma amacına yönelik bir alacak borç ilişkisi tesisi ile takip yapılmak suretiyle alacaklıdan mal kaçırmak sağlanabilir. Bu gibi hallerde mal kaçırma amaçlı veya muvazaalı takiplere karşı iptal davasının açılabilmesi gerekir.” (www.e-uyar.com). Aynı yönde Y. 17. HD., E. 2008/188, K. 2008/2286, 01.05.2008 (www.e-uyar.com).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1