Türkiye Barolar Birliği Dergisi 168.Sayı

343 TBB Dergisi 2023 (168) Mert NAMLI şelerden biri, anlaşmalı satışın, cebrî satışın geciktirilmesi suretiyle borçlunun bir zaman kazanma aracına dönüşmesiydi.106 Bu nedenle kanun koyucu, anlaşmalı satışta alacaklıların menfaatlerinin de gözetilebilmesi amacıyla, borçlunun işlemleri üzerinde haciz sâhibi alacaklının denetimini sağlamak istemiş ve CPCE R. 322-22’de alacaklılara denetim hakkı tanımıştır.107 Denetim hakkı kapsamında borçlu, anlaşmalı satışın gerçekleştirilmesi için yaptığı işlemler hakkında, talebi üzerine haciz sâhibi alacaklıya hesap verecektir (CPCE R. 322-22/1). Kanun koyucu burada yalnızca “haciz sâhibi” alacaklıya denetim yetkisi tanımış olup, diğer alacaklıların böyle bir yetkisi bulunmamaktadır.108 Borçlunun bilgi vermemesi veya eksik bilgi vermesi durumunda alacaklı, her zaman mahkemeye başvurarak borçlunun gerekli özeni gösterdiğinin tespitini ve cebrî artırmaya karar verilmesini isteyebilecektir (CPCE R. 32222/2). 109 Taşınırların satışı bakımından ise alacaklılar, zaten süreç içinde başlıca rolü üstlenmektedirler. Şöyle ki aşağıda açıklanacağı üzere, borçlunun anlaşmalı satış süreci içinde elde edeceği teklifler, hacizli alacaklı ile daha önce itirazda bulunan alacaklılara gönderilecektir. Bu alacaklıların teklifleri kabul etmeleri durumunda süreç tamamlanacak; alacaklıların itiraz etmeleri durumunda ise anlaşmalı satış gerçekleşmeyecektir. Bu noktada teklifi yetersiz bulan alacaklının, teklifi neden yetersiz bulduğunu, özellikle de cebri artırma sonucunda söz konusu malın daha yüksek bir bedel ile satılabileceğini ortaya koyması gerekmektedir.110 Türk Hukuku’nda ise kanun koyucu, rızaen satış prosedüründe alacaklılara herhangi bir rol tanımamıştır. Gerçekten de borçlunun süresi içinde kendisine satış yetkisi verilmesini talep etmesi üzerine icra müdürü, kıymet takdiri kesinleştiğinde borçluya satış yetkisi vermek 106 Pensier, s. 246. 107 Coulot, no: 61; Christophe Juillet, “Hypothèque”, Répertoire de droit civil, 2019 (Güncelleme: Kasım 2021), no: 97. 108 Leborgne, s. 834. 109 Doktrinde alacaklıların, belirlenen duruşma tarihinden önce bu yola başvurarak bir karar elde etmelerinin uygulamada son derece zor olacağı ileri sürülmektedir. Bkz. Coulot, no: 61. 110 Natalie Fricero, “Saisie-Vente”, Répertoire de procédure civile, 2011 (Güncelleme: Ocak 2023), no: 39.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1