Türkiye Barolar Birliği Dergisi 168.Sayı

353 TBB Dergisi 2023 (168) Mert NAMLI C-) Rızaen Satışta Harç ve Vergiler Rızaen satışta ödenecek harç ve vergiler hakkında yalnızca, Yönetmelik’in 14/3. maddesinde “ilgili mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, devir ve teslim masrafları alıcıya aittir.” hükmüne yer verilmekle yetinilmiştir. Bu durum karşısında, rızaen satışın yeni bir kurum olması ve cebrî artırmadan farklı özelliklere sâhip olması nedeniyle, ödenecek harç ve vergiler bakımından belirsizlikler ortaya çıkabilecektir. Adalet Bakanlığı, bu belirsizlikleri giderebilmek amacıyla 02.06.2022 tarihli bir görüş yazısı yayınlamış ve bu yazıda katma değer vergisi, damga vergisi ile harçlar bakımından bir değerlendirme yapmıştır. Adalet Bakanlığı, bu görüş yazısında, rızaen satışların katma değer vergisine tâbi olmayacağını belirtmiştir.145 25.10.1984 tarih ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun (KDV Kanunu) 146 1/3 (d) maddesinde, “Türkiye’de müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışların” katma değer vergisine tâbi oldukları düzenlenmiştir. Buna göre, cebrî artırma yoluyla satışların katma değer vergisine tâbi olacağı kabul edilmektedir.147 Bununla birlikte rızaen satışta “müzayede mahalinde yapılan bir satış” söz konusu olmadığı için, rızaen satışta katma değer vergisi alınmamalıdır. 01.07.1964 tarih ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun148 1. maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kâğıtların damga vergisine tâbi olduğu düzenlenmektedir. 145 Adalet Bakanlığı İcra İşleri Dairesi Başkanlığı’nın 02.06.2022 Tarih ve 86420598417/5667 sayılı Yazısı (www.iidb.adalet.gov.tr). 146 RG., 02.11.1984, S. 18563. 147 Bkz. T.C. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 23.06.2010 tarih ve (58) no’lu sirküleri. Aynı yönde Y. 12. HD., E. 2014/23992, K. 2014/30276, kt. 15.12.2014: “(…) Uygulamada cebri icra satışlarında KDV alınmakta olup KDV Kanununda cebri icra ile ilgili özel bir düzenleme mevcut değildir. Cebri icradaki KDV alımı, Katma Değer Vergisi Kanununun 1/3-d bendi uyarınca yapılmaktadır”. (www. lexpera.com.tr). Bununla birlikte bize göre, cebrî satışlarda KDV alınmasını gerektirecek bir katma değer yaratılmadığı gibi, ortada herhangi bir ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyet de mevcut değildir. Tüm bu nedenlerle de cebrî icra yoluyla satışların KDV’ye tâbi tutulması, kanaatimizce cebrî icra sistemimizin verimliliğini olumsuz etkileyen bir düzenleme olup, cebrî artırma yoluyla satışların KDV’ye tâbi tutulmaması yerinde olacaktır. Bkz. Namlı, Taşınmaz Mallar, s. 434. 148 RG, 11.07.1964, S. 11751.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1