357 TBB Dergisi 2023 (168) Mert NAMLI doğru değildir. Çünkü pazarlık suretiyle satış, sonuç olarak bir icra organı işlemi olup, buna karşı şikâyet yoluna başvurulmasının kabulü doğaldır.155 Bununla birlikte rızaen satış, icra mahkemesinin kararı ile tamamlanmaktadır. Dolayısıyla rızaen satışta ağırlık merkezi icra mahkemesinin kararı olup; bu nedenle de kanun koyucu, mülkiyetin icra mahkemesinin kararı ile alıcıya geçeceğini kararlaştırmıştır (İİK m. 111/A-3). Hâl böyle olunca bize göre, rızaen satışa karşı şikâyet yoluna başvurulması mümkün olamayacaktır 156. Tüm bunlardan dolayı da yukarıda belirttiğimiz üzere, icra mahkemesinin kararına karşı bir hukukî çareye başvuru imkânının kabul edilmesi bir gerekliliktir. SONUÇ Çalışmamızın başında belirttiğimiz gibi, cebrî icra sisteminde paraya çevirme yolarının, cebrî artırmaya göre daha basit, esnek ve taraf iradelerini önceleyen alternatifler ile zenginleştirilmesi düşüncesini son derece isabetli buluyoruz. Bu bağlamda 7343 Sayılı Kanun ile borçluya satış yetkisi verilmesinin düzenlenmesi de kanaatimizce genel olarak olumlu bir adımdır. Bununla birlikte her yeni kurumun olduğu gibi, rızaen satışa ilişkin düzenlemeler de eleştiriye açık yönler barındırmaktadır. İİK m. 111/A’da rızaen satış, bir cebrî icra satışı olarak düzenlenmiştir. İcra mahkemesinin satışın onaylanmasına karar verecek olması ve bu karar ile birlikte malın mülkiyeti alıcıya geçeceğinin öngörülmüş olması, rızaen satışın bir cebrî icra satışı karakteri taşıdığını ortaya koymaktadır. Bunun bir sonucu olarak, olan hukuk bakımından, önalım hakkının rızaen satışta kullanılamayacağı kanaatini taşımaktayız. Rızaen satış bir cebrî icra satışı olduğu için, kural olarak, buna karşı tasarrufun iptali davası açılamayacaktır. Bununla birlikte Yargıtay kararlarında yer verilen “alacaklıdan mal kaçırma amacına yönelik bir alacak borç ilişkisi tesisi ile takip yapılması” durumunda bu satışa karşı da tasarrufun iptali davası açılması mümkün olabilecektir. Rızaen satışa ilişkin düzenlemelerin eleştiriye açık ilk yanı, kurumun uygulama alanıdır. Zira İİK m. 150/g’de İİK m. 111/A’ya atıfta 155 Pazarlık suretiyle satışa karşı şikâyet yoluna başvurulabilecek olması ve bunun hakkında detaylı bilgi için bkz. Özmumcu, s. 173 vd. 156 Satışın iptali için şikâyet yoluna başvurulamayacağına ilişkin benzer bir görüş için bkz. Durman, s. 960.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1