Türkiye Barolar Birliği Dergisi 168.Sayı

28 Evlendikten Sonra Kadınların Münhasıran Kendi Soyadlarını Kullanması Başvuruya ilişkin olarak Adalet Bakanlığı’nın görüş yazısında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin benzer başvurulardaki kararlarına değinilerek, evlendikten sonra erkeğin kendi soyadını kullanabilmesine rağmen, kadının sadece önceki soyadını kullanamamasının cinsiyete dayalı farklı bir muamele oluşturması nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesi ile birlikte düşünüldüğünde 14. maddesini ihlal ettiğine karar verildiği belirtilmiştir Daha önce ele alınan Anayasa Mahkemesi kararları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı’nda ortaya konulan aile birliğinin korunması savunması bu kez ileri sürülmemiş, Aile Mahkemesi tarafından “4721 sayılı Kanun’da kadının evlendikten sonra evlilik öncesi soyadını tek başına kullanabileceğine ilişkin bir hüküm bulunmaması nedeniyle”83 davanın reddedilmesinin göz önüne alınması gerektiği belirtilmiştir. Anayasa Mahkemesi başvuruyu Anayasa’nın 17. maddesi açısından değerlendirmiş, başvurucunun ihlal iddiasına konu isim hakkının, Anayasa’nın 17. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesinde düzenlendiğini ifade etmiştir. Anayasa Mahkemesi kararında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin konuya ilişkin kararlarında soyadının özel hayat ve aile hayatı kavramlarıyla birlikte değerlendirilmesi gerektiğinden Sözleşme’nin 8. maddesinin koruma alanında kabul edildiğini, Anayasa’nın 17. maddesinin birinci fıkrasında yer alan herkesin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının da Sözleşme’nin 8. maddesindeki özel ve aile hayatına saygı hakkı ile aynı doğrultuda olduğunu, bir kişilik hakkı olan soyadının da kişinin manevi varlığı kapsamında olduğunu belirtmiştir. Kararda “Başvuruya konu yargılama kapsamında başvurucunun sadece evlenmeden önceki soyadını kullanmasına yetkili idari ve yargısal merciler tarafından izin verilmemesi şeklindeki uygulamanın, kişinin kimliğinin belirlenmesinde en önemli unsurlardan biri olan soyadının vazgeçilemezlik, devredilemezlik ve kişiye sıkı surette bağlı olma niteliklerinin kadının soyadı bakımından geçerliliğini etkilediği görülmekle, belirtilen uygulamanın Anayasa’nın 17. maddesinde tanımlanan manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkına yönelik bir müdahale oluşturduğu açıktır” denilmiştir. Anayasa Mahkemesi daha önce somut norm denetimi kararlarında konuya ilişkin yaptığı değerlendirmelerden farklı olarak ilk kez Anayasa’ya aykırılığı dile 83 Paragraf 19.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1