Türkiye Barolar Birliği Dergisi 168.Sayı

382 Angloamerikan ve Kıta Avrupası Hukuk Sistemlerinde Aşırı Yararlanma: Dürüstlük Kuralı Üzerinden Bir Bakış Usulî ve maddi ölçüsüzlüğü en iyi tanımlayan kararlardan biri de Kaliforniya Temyiz Mahkemesi’nin Carboni v. Arrospide kararıdır.78 Bu davada, davalı Arrospide babasının hastane masraflarını karşılayabilmek adına davacı Carboni’den yüzde iki yüz faizle borç para almıştır. Mahkeme bu oranın “ölçüsüz” olup olmadığını tartışmaktadır.79 Mahkeme, davacının borç altına girerken duygusal sıkıntı içinde olduğunu belirlemiştir ve bu ölçüsüzlüğün usulî şartını oluşturur. Buna ek olarak, sözleşmede “borçlu alacaklının taleplerinin ağır olduğunu kabul etmektedir, ancak borçlu daha öncesinden başarısız kredi girişimlerinde bulunmuş ve alacaklıyla bu sözleşmeyi yapmanın faturalarını ödemek için kendisi adına en iyi yol olduğunu hissetmektedir.” ibaresi bulunmaktadır. Bu ibare göstermektedir ki yapılan sözleşme davacı açısından son çare gibidir. Olayın maddi ölçüsüzlük boyutuysa yüzde iki yüz gibi yüksek bir faiz oranıdır. ABD’de de ölçüsüzlüğün sonuçlarını düzenleyen, UCC’nin 2-302. maddesi mahkemelere bu durumda sözleşmenin tamamını kesin hükümsüz kılmayı ya da sözleşmeyi ölçüsüz madde olmadan uygulamak suretiyle kısmi olarak hükümsüz kılmayı veya sözleşmenin bir kısmını geçersiz kılmadan ölçüsüzlüğü engellemek amacıyla söz konusu ölçüsüz maddelerin uygulamasını kısıtlama imkânı vermiştir.80 Uygulamaya bakıldığında ise sözleşme özgürlüğünü kısıtlama kaygılarından kaynaklanmasını muhtemel olarak, mahkemelerin sözleşmenin tamamını geçersiz kılmasına pek rastlanmamaktadır. Mahkemeler genellikle, sözleşmeyi ölçüsüz hüküm olmadan veya ölçüsüz hükmün haksız sonuçlarını kısıtlamak suretiyle duruma çözüm getirmektedirler. 81 78 Carboni v. Arrospide - 2 Cal. App. 4th 76, 2 Cal. Rptr. 2d 845 (1991) 79 James Gordley/Arthur Taylor von Mehren, An Introduction to the Comparative Study of Private Law: Readings, Cases, Materials, Cambridge, Cambridge University Press, 2009, s. 203-205 & 212. 80 Son seçeneği açıklamak için bir örnek verecek olursak, mahkeme %100’lük bir faiz şartını tamamen kaldırmaktansa bunu daha adil bir orana indirebilir. Bu durum, tam anlamıyla eşleştirilemese de Türk hukukundaki “değiştirilmiş kısmı hükümsüzlüğe” benzetilebilir. 81 Williams v. Walker-Thomas Furniture Co., 350 F.2d 445, 449 (D.C. Cir. 1965).Jones v. Star Credit Corp., 298 N.Y.S.2d 264, 266-68 (Sup. Ct. 1969). Lloyds Bank Ltd v Bundy [1974] EWCA Civ 8.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1