385 TBB Dergisi 2023 (168) M. Eymen KURT - Barış Can TUNA - Mert ÇUKADAR yaşlanmış kişilerin bakım kaygısıyla çocuklarınca önlerine sürülen, normalde karşı taraf bir yabancı olsaydı reddedecekleri, bazı finansal anlaşmaları kabul etmeleri örnek verilebilir.90 Bu tarz bir itimat ilişkisinin bir diğer önemli örneği de haksız etki doktrininde oldukça önemli bir yeri olan Allcard v Skinner davasıdır.91 Davada zarar gören, varlıklı bir kimse olan Miss Allcard yoksulluğu ve boyun eğmeyi yücelten bir dini tarikata katılmıştır. Burada, manevi olarak kendisinden üstün gördüğü Miss Skinner’ın tavsiyesi ve tarikatın kuralları gereğince sahip olduğu önemli varlıkları tarikatın hizmetinde harcanması üzerine Miss Skinner’a geçirmiştir. Tarikattan ayrılmasının ardındansa mahkemeye başvurarak bu varlıkları Miss Skinner’a geçiren sözleşmenin hükümsüz kılınmasını istemiştir. İlk derece mahkemesi Miss Allcard’ın iradesinin sakatlandığına katılmasa da temyiz mahkemesi ilk derece mahkemesine katılmayarak Miss Skinner’ın, karşı tarafa aralarındaki ilişkiden yararlanmak suretiyle, bu tarz bir anlaşmayı aklıselim bir şekilde değerlendirecek imkân tanımadığını belirtmiştir. Her ne kadar Temyiz Mahkemesi, Miss Allcard’ın talepleri için gereğinden uzun süre beklemesi nedeniyle davayı reddetse de davada belirtilen hususlar haksız etki için aranan itimat ilişkisinin özelliklerini göstermesi açısından doktrince yararlı bulunmaktadır.92 Mahkemelerin de kararlarında haksız etkiden ile ölçüsüzlükten arasındaki çizgiyi özenle çizmeye çalıştıkları görülebilir. Mahkemeler aradaki farkı açıklarken somut olayda zarar gören ve zarar verenin rollerini incelemişlerdir. Zira, haksız etkide haksız etkiyi yaratan zarar verendir, ölçüsüzlükte ise zarar görenin şahsından doğan nitelikler ölçüsüzlüğü yaratmaktadır.93 Bunun bir örneği, Avusturalya Yüksek Mahkemesi bir kararında ölçüsüzlükte zarar görene sözleşmenin hükümsüz kılınması imkanının verilmesinin nedeninin daha çok zarar görenden kaynaklanan bir pazarlık kabiliyeti zayıflığı olduğunu; haksız etkide ise sözleşmenin 90 Beale, s. 91 ; Cf Simpson v Simpson [1992] 1 FLR 601 (Ch D) or Langton v Langton [1995] 2 FLR 890 (Ch D). 91 Allcard v Skinner (1887) 36 Ch D 145 (CA). 92 Birks/Yin, s. 79-80 ; Beale, s. 93 93 Birks/Yin, s. 80-84
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1