388 Angloamerikan ve Kıta Avrupası Hukuk Sistemlerinde Aşırı Yararlanma: Dürüstlük Kuralı Üzerinden Bir Bakış lük kurumunu incelemiştik. Bu başlıkta her iki sistemde de bu kurumların dürüstlük kuralından türediğini savunacağız. Liberal bir hukuk sistemi olan Angloamerikan hukukunda, sözleşme özgürlüğünü sınırlayan ölçüsüzlük kurumunun varlığını meşru bir temele oturtmak için pek çok farklı görüş öne sürülmüştür. Bizce bu görüşlerden en tutarlısı söz konusu kurumu dürüstlük kuralına dayandırandır. Angloamerikan hukuk doktrininde dürüstlük kuralının amaçları sözleşmesel ilişki içindeki tarafların arasında güven ortamı oluşturmak, tarafların borçlarını karşılıklı yardım içerisinde ifa etmelerini sağlamak, verimli bir sözleşme kurmak ve tarafların doğrudan edimleri içerisinde olmayan ama sözleşmenin doğası gereği birbirlerinden makul seviyede bekleyebilecekleri sorumlulukları garanti altına almak olarak açıklanmıştır.96 Yine aynı şekilde Kıta Avrupası hukuku doktrininde de dürüstlük kuralının objektif bir davranış yükümlülüğü yarattığı, böylece sözleşmelerin eksiklerini gidererek sözleşmesel ilişkilerde güven ortamını desteklediği söylenmiştir.97 Fakat sözleşmesel ilişkilerde güven ortamının sağlanması, sadece sözleşme kurulduktan sonraki süreç içinde alınacak önlemlerle mümkün değildir. Bu bakımdan, sözleşme görüşmelerinde başlayan bir objektif özen yükümlülüğü, sözleşme hukukunun amacına daha iyi hizmet edecektir. İşte söz konusu durumlarda, böyle bir davranış içerisinde bulunan kişinin, sözleşmede karşısında bulunan kişiyi koruyacak bir tutum içinde bulunmadığı, yani sözleşmesel ilişkiye güveni zedelediği söylenebilir. Yine Amerikan doktrininden örnek vermek gerekirse Restatement’in ilk versiyonunu yazan komisyonun başkanı Williston da kitabında ölçüsüzlüğü, dürüstlük kuralına dayandırmaktadır. Williston’a göre sözleşmeye ölçüsüzlüğe neden olan hükümlerin konması dürüst, onurlu, aklı başında ve düzgün bir adalet anlayışına sahip bir kişiden bekleneme.98 Williston’ın bu açıklaması ile Restatement’in toplumsal nezaket, adillik ve makullük standartlarını aşan hareketleri “kötü niyetli” olarak nitelendirmesi birlikte düşünüldüğünde ölçüsüzlük kavramının aslında dürüstlük kuralının bir sonucu olduğu görülebilir. Aşırı yararlanmanın nezaket ve adillikle olan ilişkisine Yargıtay “alışverişlerde karşılıklı 96 Markovits, s. 273-274; Burton, s. 371 97 Schäfer/Aksoy, s. 74. 98 Samuel Williston, A Treatise On The Law Of Contracts (3rd Edition), New York, Baker/Voorhis and Co., 1972, s. 51-52 ; Hunter Jr, s. 153-154.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1