Türkiye Barolar Birliği Dergisi 168.Sayı

408 Zorunlu Deprem Sigortasına Türk Ticaret Kanunu Hükümlerinin Uygulanması rem sigortası sözleşmesi yönünden sigortacı sıfatına sahiptir. Yukarıda da belirtildiği üzere, sigorta güvencesi verenin kamu tüzel kişisi veya özel hukuk tüzel kişisi olmasının hukuken bir önemi yoktur. Hukuken önemli olan sigorta ilkelerine uygun bir sigorta korumasının verilmiş olmasıdır.18 ZDS sözleşmesine TTK hükümlerinin doğrudan uygulanamayacağı ve bazı hükümlerinin ancak kıyasen uygulanabileceği görüşü, DASK’ın bir kamu kuruluşu olması ve diğer sigorta şirketleri gibi SK Hükümlerine göre ruhsat verilmiş olan bir anonim şirket veya kooperatif şirket olmaması temeline dayandırılmaktadır.19 Oysa burada dikkat edilmesi gereken asıl husus sigorta teminatının kimin tarafından verildiği değildir. Deprem sigorta sözleşmesine hangi kanun hükmünün uygulanacağında öncelik, teminatı veren tüzel kişinin kim olduğundan ziyade ilişkinin yani taraflar arasındaki sözleşmenin hukuki niteliğidir. Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere ZDS sözleşmesinin hukuki niteliğinin TTK 1401/1 maddesinde tanımlanan şekliyle sigorta akdi olduğunda şüphe yoktur.20 Bu nedenle özel kanununda hüküm bulunmayan haller bakımından TTK hükümlerinin bu ilişkiye uygulanamayacağı ve ancak kıyas yoluyla dikkate alınabileceği, hatta bu sözleşmeye TBK 604-605 maddeleri hükümlerinin uygulanması gerekeceği şeklindeki bir görüş kanımızca yerinde değildir. Aksi düşüncenin kabulü, ZDS bakımından öncelikle uygulanan 6305 sayılı Afet Sigortaları Kanununda yer almayan hususlar yönünden kamu düzeninden olan TTK hükümlerinin göz ardı edilmesi sonucunu doğurur ki, böyle bir durum hem kanun koyucunun iradesine hem de hukukun temel ilkelerine aykırı olacaktır. 18 Aynur Yongalık, bkz. yukarıda 9 nolu dipnot 19 Vural Seven, Age. B bendi “Yukarıda belirttiğimiz şekliyle DASK; ruhsatı bulunmayan, kanunla kurulmuş, kendine özgü istisnai bir kurumdur. DASK bir sigorta şirketi değildir. Faaliyette bulunmak için ruhsatı da mevcut olmadığından hatta ruhsata da ihtiyacı olmadığından Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi olmayacaktır. Bu halde DASK ile girilen hukuki ilişkilerden doğan uyuşmazlıklarda Afet Sigortaları Kanunu ve diğer ikincil mevzuatlar uygulanmalıdır. Yine belirtelim ki, Afet Sigortaları Kanunu’nda Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin uygulanabilmesine imkân veren bir atıf hükmü de bulunmamaktadır. Özel kanun ve alt mevzuatta hüküm bulunmaması halinde ise 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Hukukun Uygulanması ve Kaynakları” başlıklı 1. maddesi gereğince kıyasen yorum yapılarak Türk Ticaret Kanunu ve Sigortacılık Kanunu hükümleri uygulama alanı bulabilecektir”. 20 Bkz. Yukarıda 8, 9 ve 11 nolu dipnotlar

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1