Türkiye Barolar Birliği Dergisi 168.Sayı

52 Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Anayasa: İçeriği ve İnşa Süreci lini oluştururlar. Dolayısıyla kadına özgülenen hakların, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya ve cinsiyete dayalı ayrımcılığı önlemeye yönelik düzenlemelerin anayasalarda yer alması, kadınların statüsünü iyileştirmeyi ele alan mevzuat değişikliklerine olanak sağlar. Bu nedenle, cinsiyet eşitliğini devletin temel bir özelliği olarak tanımlayarak, anayasal eşitliğin sağlanması, kadın ve erkeğin eşit vatandaş olmaları için temel bir gerekliliktir. Ayrıca, anayasal hükümlerin ve mevzuatın kadının insan haklarına ilişkin uluslararası hukuk ve standartlarla uyumlu hale getirilmesi, bu hakların evrenselliğine dayalı olarak demokratik değerlerin de güçlendirilmesi için de önemli bir adımdır. Kadınların toplumsal cinsiyete duyarlı anayasa talebinin temelinde eşit yurttaşlık idealinin sağlanması vardır. Özel alanda yaşanan eşitsiz durumun kamusal hayata yansıması kadınların eksik bir yurttaşlık deneyimi yaşamasına sebep olmuştur. Toplumsal cinsiyeti dikkate almayan bir bakış açısıyla tasarlanan Marshall’ın yurttaşlık hakları sınıflandırması düşünüldüğünde kadınların medeni, siyasal ve sosyal hakları kullanmadaki dezavantajlı konumu bugün hala sürmektedir.1 Bu bağlamda anayasanın toplumsal cinsiyete duyarlı içeriği bu hakların garanti altına alınmasını sağlayarak eşit yurttaşlığı sağlamaya katkıda bulunacaktır. Toplumsal cinsiyete duyarlı anayasa inşası katılımcı süreçleri de içereceğinden kadınlar siyasal haklar bağlamında bir yurttaşlık pratiği gerçekleştirmiş olacaklardır. Anayasa inşası, katılım, taslak hazırlama ve onaylama boyunca süren, sonrasında uygulama aşamasında da devam eden bir mücadele alanıdır. Bu mücadele, tüm yurttaşları eşit değerde, kanun önünde eşit olarak tanıyan, her türlü baskıyı, şiddeti ve ayrımcılığı yasaklayan bir anayasanın kabul edilmesi ve uygulanması ile sonuçlanıyorsa, değerlidir. Toplumsal cinsiyete duyarlı bir anayasa, genel olarak hukukun üstünlüğünün kurulmasını, kadın ve erkek eşitliğini ve hem kadınların hem de erkeklerin insan haklarına ve onuruna saygı gösterilmesini içerir. Anayasada toplumsal cinsiyet perspektifi benimsenir ve toplumsal cinsiyet konularının nasıl ele alındığına ve anayasa hükümlerinin toplumsal cinsiyeti nasıl etkilediğine dikkat edilir. Cinsiyete duyarlı bir dil kullanılır ve cinsiyet eşitliğine özel hükümler 1 Thomas H Marshall, Citizenship and Social class. New York, 1950.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1