59 TBB Dergisi 2023 (168) Elif GÖZLER ÇAMUR yaşama ve temel haklardan yararlanma talepleri arasındaki bir pazarlık sürecidir.28 Bu nedenle anayasa yapım süreçlerine kadınların katılımı eşit yurttaşlığın sağlamaya yönelik önemli bir yurttaşlık pratiği olarak karşımıza çıkar. Kadınların tarihsel olarak yurttaşlık haklarından eşit biçimde yararlanamadıkları düşünüldüğünde katılımcı anayasacılığın bir anlamda diyalog yollarını açması ve kamuyu eğitici olanaklar yaratması ile yurttaşlığa yeni bir boyut eklediği söylenebilir. Böylelikle seçim dönemlerindeki kısmi katılımın ötesinde bireyler, haklarını ve sorumluluklarını öğrenen, yönetimle ilgilenen ve siyasi katılım için gelecekteki fırsatları arayan yurttaşlar haline gelir. Kadınlar dâhil olmak üzere birçok dezavantajlı grubun katılımcı süreçler yoluyla bir tür “yurttaş olma” deneyimi yaşamasıyla ile toplumsal eşitliğe katkı sağlanabilir.29 Kadınların kamusal alanda var olan eksik temsili, siyasi karar alma süreçlerine katılımının göreceli olarak geç bir tarihte başlaması, kadın katılımı için özel stratejiler geliştirilmesini gerektirmiştir. Anayasa inşa süreçlerinde de kullanılan yöntemlerden biri olan halk katılımı kimi zaman yüzeysel geçen bir halkla ilişkiler aktivitesi olarak kullanılabilmektedir. Bu durumda halkın sürece dair görüşleri göz ardı edilerek tokenizm (yapmacıklık) tuzağına düşülebilir. Bu nedenle kadınlar gibi dezavantajlı grupların katılım süreçlerine daha dikkatli yaklaşmalarında fayda vardır. Siyasi hakların yaygın bir şekilde elde edilmesiyle birlikte kadınların siyasete katılımı ikinci dalga feminizmin mücadelesi sonucu artmış fakat tam bir eşit temsil idealine ulaşılamamıştır. Dolayısıyla anayasa yapan organlardaki kadın oranı da bununla paralel olarak eksik kalmıştır. Kadınların anayasa yapımına katılarak cinsiyete duyarlı bir anayasa inşasında etkili olmaları birçok bakımdan önem arz eder. Kadın katılımı yalnızca nüfusun yarısını temsil ettikleri için değil aynı zamanda birçok özgün konuda cinsiyetlerini temsilen farklı uzmanlık bakış açılarını taşıdıkları için de değerlidir. Anayasa yapım süreçlerinde sıklıkla kullanılmaya başlayan katılımcı süreçler kadınların siyasi uyanış dalgasından etkilenmiştir. 1980’lerin sonlarında ve özellikle 1990’larda, cinsiyet kotalarının küresel olarak yayılmasıyla birlikte 28 John Ferejohn, Jack N. Rakove ve Jonathan Riley, Constitutional Culture and Democratic Rule. Cambridge University Press, 2001, 20. 29 Ruth Rubio-Marín, “Women and Participatory Constitutionalism” International Journal of Constitutional Law, 18.1, 2020, 2324.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1