Türkiye Barolar Birliği Dergisi 168.Sayı

62 Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Anayasa: İçeriği ve İnşa Süreci lük kazanmıştır. Bu bağlamda, insan hakkı olarak kadın hakları, aile içi şiddet, siyasi temsil, kürtaj, üreme sağlığı gibi kadınların eşitsizliğine ilişkin bir dizi meseleyi ele alan çok sayıda uluslararası düzenleme yapılmıştır. Bu çerçevede reform yapan birçok ülke bu uluslararası düzenlemelerden yararlanmıştır. Bu düzenlemeler ayrıca kadın hakları aktivistleri için de yol gösterici bir referans kaynağı niteliğindedir.36 Bu kapsamda değerlendirilebilecek en önemli belge CEDAW, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesidir. Bu sözleşmenin 2. maddesi, taraf devletlerin kadın erkek eşitliğini “ulusal anayasalar” yoluyla güvence altına almalarını ve “bu ilkenin pratikte gerçekleştirilmesi” için tüm uygun adımları atmalarını öngörmektedir. Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1325 sayılı Kadın, Barış ve Güvenlik Kararı ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine dahil edilmesi yoluyla geliştirilen uluslararası insan hakları hukuku standartları cinsiyet eşitliğine uluslararası yasal ortamda bir çerçeve çizmiştir.37 Katılım sürecinde resmi kanallar açık olsa bile, anayasa içeriği ve toplumsal cinsiyet konusunda temel eğitimi olmayan kadınlar sürece katılmada çeşitli zorluklar yaşayabilirler. Geleneksel olarak kadının siyaset alanından eksik bırakılması durumu ya da sosyal-ekonomik yetersizlikler kadınların bu türden diyalog toplantılarına katılmalarını engelleyebilir. Bu nedenle hem kadın organizasyonlarının hem de devletin yapacağı toplumsal cinsiyete duyarlı yurttaşlık eğitimleri ve farkındalık aktiviteleri kadınların karar alma süreçlerine katılımını arttırmaya katkı sağlayacaktır.38 Yine de tüm olanaklar sağlansa bile, kadınların anayasa yapım sürecindeki varlıkları, erkekler kadar belirgin olmayabilir. Anayasa yapan organın bir üyesi ya da halka danışma sürecine katılan sıradan biri olarak kadınların katılım süreçlerine olan katkıları, erkek meslektaşlarının yapacağı katkıdan daha az değerli görülebilir. Bu durum kadınların geçmişten gelen yapısal 36 Rangita de Silva de Alwis, Mnasri Anware, ve Estee Ward, “Women and the Making of the Tunisian Constitution”, Berkeley J. Int’l L.35, 2017, 110. 37 Anna Dziedzic ve Dinesha Samararatne, Women and Constitutions in Action, Constitution Transformation Network, U of Melbourne Legal Studies Research Paper, 2020, 2. 38 Ruth Rubio-Marín, “Women and Participatory Constitutionalism.” International Journal of Constitutional Law, 18.1, 2020, 84.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1