2 Atatürk’ün Egemenlik Anlayışı ve Egemenlik Anlayışlarının Türk Anayasalarına Yansımaları GIRIŞ Modern devlet teorisinin yapıtaşlarından birisi olan egemenlik kavramı, belirli bir ülke topraklarında yaşayan insan topluluğu üzerinde üstün bir siyasi otoritenin, kural koyma ve yaptırımda bulunma yetkisine sahip olmasıdır. Egemenlik, devletin yetki sınırları içerisinde başka hiçbir aktörün egemen devletin iradesini reddedememesi anlamına gelir.1 Egemenlik kavramı, 16. yüzyılda Batı Avrupa’da yaşanan feodal dönemden merkezi kuruluşlara doğru geçiş sürecinin bir ürünüdür.2 Egemenliğin tanımı bir kez ortaya konduktan sonra ona sahip olacak kişi ya da kurumun kaynağını nereden alacağı sorusu da peşi sıra önem kazanmaktadır. Modern devlet öncesinde bu soruya verilen yanıt, ilahi bir güce dayandırılmaktadır. Bu dönemde egemenlik yetkisine sahip olan kral ya da padişahlar, bu yetkiyi Tanrı’nın adına kullandığını ileri sürmekteydi. Henüz laikliğin ve sekülerizmin gelişmediği bu toplumsal yapılarda din, kural koyma ve yaptırımda bulunma gücünün meşruluğunu sağlamaktaydı. Söz konusu bu teokratik egemenlik anlayışının3 aşılarak halka tam anlamıyla egemen sıfatının yakıştırılabilmesi için Orta Çağı da aşıp modern egemen devletin ortaya çıkışını beklemek gerekecektir.4 Teokratik egemenlik anlayışından demokratik egemenlik anlayışına geçilmesi, birtakım siyasi mücadelelerin sonucunda olabilmiştir. Modern burjuva sınıfının öncülük ettiği bu siyasi mücadelelere eş zamanlı olarak yeni düşünceler de ortaya çıkmıştır. Teokratik egemenlik anlayışının reddedilerek egemenliğin kaynağının halk ya da ulusta olması gerektiği fikri de bu yeni düşüncelerden birisi olacaktır. 1 Osman Korkut Kanadoğlu, Ahmet Mert Duygun, Anayasa Hukukunun Genel Esasları (2. Baskı), On İki Levha Yayıncılık, İstanbul 2021, s. 86. 2 Erdoğan Teziç, Milli Egemenlik İlkesinin Kabulü ve Gelişimi, in: Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 100. Yılına Armağan (Meclis ve Milli Egemenlik Yazıları Seçkisi), TBMM Basımevi, Ankara 2022, s. 207. 3 Buna karşılık tek bir teokratik egemenlik anlayışının mevcut olmadığı da hatırlatılmalıdır. Teokratik egemenlik anlayışı tarihsel gelişmeler sonucunda kendi içerisinde “tabiatüstü ilahi hak kuramı” ve “dolaylı (providansyel) hak kuramıdır. Bkz. Kanadoğlu/Duygun, Anayasa Hukukunun Genel Esasları, s. 95. 4 Mehmet Ali Ağaoğulları, Halk ya da Ulus Egemenliğinin Kuramsal Temelleri Üzerine, in. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 100. Yılına Armağan (Meclis ve Milli Egemenlik Yazıları Seçkisi), TBMM Basımevi, Ankara 2022, s. 376.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1