Türkiye Barolar Birliği Dergisi 169. Sayı

148 Ceza Hukukunda Yöntem Sorunu Olarak “Suçların İçtimaı” Teşebbüs Aşamasında Kalmış lex specialis ile Tamamlanmış lex generalisin Birleşmesi Üzerine Bir Değerlendirme SONUÇ Bu çalışmada, özel ceza normunda tanımlanan suçun teşebbüs aşamasında kaldığı ve aynı anda genel ceza normunda tanımlanan suçun tamamlandığı durumda normların dışlayıcı yarışmasına başvurulamayacağı, burada TCK m. 44’te düzenleme bulan fikri içtimanın uygulanma alanı bulacağı sonucuna varılmıştır. Bu sonuca varılırken ulaşılan ara sonuçlar aşağıdaki gibi sıralanabilir: Suçların birleşmesi, birden çok kere aynı türden ya da başka türden tipiklik gerçekleştirilmesi durumunda, faile verilecek olan cezanın, tipikliklerin hukuk düzeninde ifade ettiği ihlal edicilik ve failin kusuru ölçüsünde belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin yöntem kurallarını ifade eder. Temeli, çifte değerlendirme yasağı ve yargıçların kusur ve yasallık ilkesinden kaynaklanan ceza normlarını belirlilik ilkesine uygun olarak uygulamak yükümlülüğüne (tüketme yükümlülüğü) dayanır. Ceza hukukunda normların dışlayıcı yarışmasına başvurulduğu durumlarda, çifte değerlendirme yasağı ile tüketme yükümlülüğü uyum içerisindedir. Bu iki ilke arasındaki çekişme halleri için yasa koyucu “fikri içtima” hükmünü düzenlemiştir. Ne zaman, çifte değerlendirme yasağı ile tüketme yükümlülüğü çekişme durumuna geçer; yani, yasağa uymak yükümlülüğü çiğnemek; yükümlülüğe uymak, yasağı çiğnemek anlamına gelirse, yargıç yasallık ve kusur ilkesine uygun olarak ceza hukukunu uygulayabilmek için “fikri içtima” kurumuna başvuracaktır. Ceza hukukunda görünüşte birleşme, normların dışlayıcı yarışmadır. Dışlayan normda tanımlanan suçun gerçekleşmesiyle ortaya çıkan ihlal ve failin kusurluluğu yönünden, dışlanan normda ek olarak gözetilmesi gereken hiçbir öge yoktur. Dolayısıyla, hukukun uygulanmasında çifte değerlendirme yasağına da tüketme yükümlülüğüne de aykırılık söz konusu olmaz. Ceza hukukunun uygulanması sırasında normlar arasında kurulan dışlayıcı ilişkinin temelinin çifte değerlendirme yasağı olduğu anlaşıldığında yalnızca özel-genel norm arasındaki ilişkinin tam anlamıyla dışlama ilişkisi olduğu görülecektir. Özel-genel norm ilişkisi, mantıksal zorunluluk bağı ölçütünde saptanır. Bu ölçüt, “değer” kavramına başvurularak “tüketen-tüketilen norm ilişkişi” ve “değer biçici” dışlama adı altında genişletilemez.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1