Türkiye Barolar Birliği Dergisi 169. Sayı

206 Cebri Artırma ve Borçluya Satış Yetkisi Verilmesinde Alacağa Mahsuben Satış terilmeleri kaydıyla ihale bedeli, tellaliye harcı, katma değer vergisi, damga vergisi ile tapu harçlarını da kapsamaktadır.32 Bununla birlikte bir Yargıtay kararında, tellallık harcının sorumlusunun borçlu olduğu, alacağa mahsuben satışın yapıldığı icra takip dosyasının alacaklısı dışında başka bir alacaklının ihaleyi alması durumunda bu bedeli borçluya İİK m. 12 gereğince rücu etmesinin mümkün olmayacağı, dolayısıyla böyle bir alacaklı/alıcının tellaliye bedelinden sorumlu tutulmaması gerektiği ifade edilmiştir.33 Esas itibarıyla, İİK m. 130’da belirlenen ödeme süre zarfında alacak tutarının ihale bedelini karşılayabileceğinin açık olduğu ihtimalde, alacaklının ihale bedelini ödemekten imtina edebileceği hususunda tartışma bulunmamaktadır. Özellikle alıcının aynı zamanda tek alacaklı olduğu ve alacağının ihale bedelini karşılayabildiği hal kolay bir şekilde çözüme kavuşabilmektedir. Bununla birlikte, cebri artırmada alacağa mahsuben satış ile ilgili asıl tartışma, alacaklı/alıcıdan başla alacaklıların da bulunduğu, üstelik diğer alacaklıların alacaklı/alıcıya nazaran paylaştırma aşamasında öncelik sahibi olduğu ihtimallerde ortaya çıkmaktadır. 32 Kuru, El Kitabı, s. 655; Dönmez, s. 253-254; Mert Namlı, İcra Hukukunda Taşınmaz Malların Haczi ve Paraya Çevrilmesi, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul, 2019, s. 509. 33 “2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 68.maddesinde; tellallık harcını mal ve ürünlerini satan gerçek ve tüzel kişilerin ödemekle yükümlü olduğu belirtilmiştir. Bu durumda, harcın sorumlusu ihalede malı satılan borçludur. Ancak, tellallık harcının, icra müdürlüğü aracılığıyla satışa çıkarılan borçluya ait taşınmazın ihalesine alıcı sıfatıyla katılan ve ihale üzerinde kalan alacaklı tarafından ödenmesi gerekir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 29.11.2006 tarih, 2006/12-759 esas, 2006/760 karar sayılı kararı) Ne var ki, borçlu adına harcı yatıran, alacağına mahsuben kendisine satış yapılan alacaklı, daha sonra herhangi bir hükme gerek olmaksızın aynı icra takip dosyasında bu parayı borçludan geri alabilir. (İİK. m.12) Bir diğer ifade ile ödediği harç miktarı kadar takibe devam imkânı vardır. Bütün bu açıklamalar ve Hukuk Genel Kurulu’nun kararı, ihalenin, alacağa mahsuben satışın yapıldığı icra takip dosyasının alacaklısına yapılması haline ilişkindir. Somut olayda ise ihale alıcısı banka, taşınmaz üzerinde ipotek alacaklısı olup, alacağına mahsuben kendisine satış yapılmış ise de satış yapılan icra takip dosyasında alacaklı sıfatı yoktur. Bu nedenle borçlunun sorumlu olduğu tellaliye harcının, adı geçenden alınması halinde, borçlu adına ödediği miktarı alacaklı sıfatının bulunmadığı icra takip dosyasında geri alması ve ödediği harç miktarı kadar takibe devamı mümkün olmadığından, anılan Hukuk Genel Kurulu kararının alıcı banka hakkında uygulanma imkânı bulunmamaktadır.” Yargıtay 12. HD., E. 2009/23586 K. 2010/5404 T. 9.3.2010 (Kazancı).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1