Türkiye Barolar Birliği Dergisi 169. Sayı

211 TBB Dergisi 2023 (169) Mehmet Ünsal CANDEMİR nin ödenmesinin istenmesi, icra müdürünün bir hakkı yerine getirmemesi olarak nitelendirilerek süresiz şikayete tabi kabul edilmektedir.43 Burada ortaya çıkan farklı görüşlerin her birinin haklı gerekçeleri olduğu söylenebilecektir. Alacaklı/alıcının ihale bedelini peşinen ödemesi düşüncesi, ihale bedelinin ödenmesinin sıra cetvelinin kesinleşmesi prosedürünü beklemeyecek nitelikte olmasına dayanmaktadır. Gerçekten de alacağa mahsuben ihalenin kazanılması durumunda satış bedelinin ödenmesi için sıra cetvelinin kesinleşmesinin beklenmesi diğer alacaklıların İİK m. 142/a uyarınca teminat karşılığı ödeme alma imkanını engelleyecektir.44 Diğer yönden, m. 142/a’da düzenlenen istisna dışında paylaştırma aşamasına geçilmesi için her halde sıra cetvelinin kesinleşmesi bekleneceğinden ihale bedelinin ödenmesinin derhal yapılmaması diğer alacaklıların menfaatini zedelemeyecektir. Buna karşın alacaklı/alıcıdan peşin olarak satış bedelini ödemesinin istenmesi durumunda, alacaklı mahsup edebileceği tutarı ödemek durumunda kalacak ve sıra cetvelinin kesinleşmesi sürecinde nemalandırmadan dolayı yaşanan sorunlar sebebiyle hak kaybına uğrayabilecektir.45 kulü ihale ile satın alması ve kendisinden önce gelen başka alacaklı bulunmaması halinde, alacağı oranında satış bedelini ödemekten kaçınabileceği, “satış bedelini, alacağına mahsup edebileceği”, satışa çıkarılan menkullerin, alacaklı tarafından alacağına mahsuben alınmak istenmesi ve menkul üzerinde alıcının yaptığı takip nedeniyle koydurduğu hacizden önce konulmuş, başka haciz bulunması halinde ise, ileride sıra cetveli yapılması gerekeceğinden ve henüz sıra cetveli yapılmamış olduğundan, ihale bedelinin alacaklının ve varsa başka haciz alacaklılarının alacağını karşılayıp karşılamadığı saptanıp, alacaklı aleyhine fark doğduğu tespit edilmeden, ihale alıcısı alacaklıya, ihale bedelini yatırması için süre verilmesi yönündeki icra müdürlüğü kararı doğru değildir.” Yargıtay 12. HD., Yargıtay 12. HD E. 2016/25983 K. 2017/16147 T. 25.12.2017; Yargıtay 12. HD., E. 2018/10962 K. 2019/14673 T. 14.10.2019 (Lexpera). 43 Namlı, s. 519; Uyar/Uyar/Uyar, s. 2297; Yargıtay 12. HD., E. 2016/20669 K. 2016/25953 T. 22.12.2016; Yargıtay 12. HD E. 2013/4761 K. 2013/10699 T. 21.3.2013 (Lexpera). 44 Budak, s. 498. 45 İhalenin feshi sürecinin aksine (İİK m. 134/8), sıra cetvelinin kesinleşmesi sürecinde dağıtıma konu olacak paranın nemalandırılması hakkında kanuni bir düzenleme mevcut olmadığından uygulamada sıra cetveline itiraz süreçlerinde satış bedelinin nemalandırılmasında da sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorun, ilk olarak bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesi’nin önüne gelmiş, Yüksek Mahkeme sıra cetveline itiraz aşamasında dosyadaki paranın nemalandırılmamasının mülkiyet hakkını ihlal ettiği sonucuna varmıştır (AYM, BB 2017/21889, T. 28.1.2020; BB , 2014/6577, T. 16.02.2017). Bu karardan sonra da nemalandırma hususunda sorunların devam ettiği görülse de [bkz. Yargıtay 12. HD., E. 2016/25580 K. 2017/16396 T. 28.12.2017 (karamercanhukuk.com)] nihayet AYM, mahkeme ve icra dairelerine yatan paranın nemasının Hazine’ye ait olacağını düzenleyen Harçlar Kanunu m. 36/1 hükmünü iptal ederek konuyla ilgili tartışmayı sonu-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1