Türkiye Barolar Birliği Dergisi 169. Sayı

213 TBB Dergisi 2023 (169) Mehmet Ünsal CANDEMİR mesi ile sıra cetvelinin düzenlemesi aşamalarının iç içe geçmesi söz konusudur. Yalnız paylaştırma değil, ihale bedelinin ödenmesi de sıra cetveline göre gerçekleştirilmektedir. Bu doğrultuda, alacağa mahsuben satışta sıra cetveli son derece önemli bir konumu haizdir. Öte yandan, malın teslim ve tescil işlemleri için de ihale bedeninin karşılanması gerekmektedir (İİK m. 135/1). Alacağa mahsuben satış durumunda ihale bedelinin alacaklı/alıcı tarafından karşılanabileceği hususu kesinleşmeden teslim ve tescil işlemlerinin gerçekleştirilmesi mümkün değildir46. Bu husus ise kural olarak sıra cetvelinin kesinleşmesiyle açıklığa kavuşturulmaktadır. Ancak 5411 sayılı Bankacılık Kanunu m. 138/647’da öngörülen istisnai durumlarda olduğu gibi, aynı zamanda ihale alıcısı olan alacaklıya ödeme yapılması için sıra cetvelinin kesinleşmesinin aranmadığı durumlarda malın teslim ve tescili için de sıra cetvelinin kesinleşmesinin beklenmesine gerek duyulmayacaktır.48 Kural olarak sıra cetveli, paraya çevirme sonucunda elde edilen paranın tüm alacaklıların alacağına yetmediği durumda düzenlenmektedir (İİK m. 140/1). Alacağa mahsuben satış halinde ihale bedelinin toplam alacağa yetmesi halinde ise sıra cetveli olmasa da pay cetveli düzenlenmesi gerekeceği söylenebilir.49 Zira bu halde de re’sen paylaştırmaya geçmeden önce alacaklı/alıcının satış bedeline mahsup edeceği alacak tutarının belirlenmesi gerekecektir. 46 Belgesay, s. 317; Uyar/Uyar/Uyar, s. 2299. 47 “Madde 138/6- Fonun (TMSF) alacaklısı olduğu icra dosyalarında Fona ödenmesi gereken satış bedelleri sıra cetvelinin kesinleşmesi beklenmeksizin teminatsız olarak ödenir.” 48 “5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 138/son maddesi uyarınca “Fonun alacaklısı olduğu icra dosyalarında Fona ödenmesi gereken satış bedelleri sıra cetvelinin kesinleşmesi beklenmeksizin teminatsız olarak ödenir.” Somut olayda araçların, alacaklı TMSF’ ye alacağına mahsuben ihale olunduğu ve ihalelerin kesinleştiği anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtilen yasal düzenleme ışığında, fonun alacaklı olması halinde satış bedelinin sıra cetvelinin kesinleşmesi beklenmeksizin teminatsız olarak ödeneceği kabul edildiğine göre, alacağa mahsuben fona yapılan ihalede de ihale konusu aracın, sıra cetveli kesinleşmeden alacaklı fon adına trafik tescilinin yapılması için teminat istenemeyeceğinin kabulü gerekir. Aynı kanunun 140/3.maddesine göre ise fon alacağından borçlu tarafından ödenmesi gereken tahsil harcı ve vergiler mahsup edilemez. O halde Mahkemece şikâyetin kabulü yerine reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.” Yargıtay 12. HD., E. 2006/19660 K. 2006/22977 T. 5.12.2006 (Lexpera). 49 Karş. Nedim Meriç, Türk – İsviçre Hukukunda Paylaştırma Kuralları ve Sıra Cetveline Müracaat Yolları, Yetkin Yayınları, Ankara, 2015, s. 108.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1