Türkiye Barolar Birliği Dergisi 169. Sayı

221 TBB Dergisi 2023 (169) Mehmet Ünsal CANDEMİR alacaklının, borçlunun rızası olmaksızın alacağını rızaen satış bedeline mahsup ederek alıcı konumuna geçme imkânı bulunmamaktadır. Çünkü, İİK m. 111/a ile getirilen kurum, isminden de anlaşıldığı üzere mahcuz malın borçlu tarafından, borçlunun istediği kişiye satılmasına dair izin (yetki) verilmesini düzenlemektedir. Bu haliyle borçluya satış yetkisi verilmesi işlemi mahcuz malın üstündeki tasarruf yetkisi sınırlamasının (İİK m. 86/1; m. 91/1), İİK m. 111/a’daki ve ilgili yönetmelikteki şartlara uygun olmak kaydıyla satılması için kaldırılmasından ibarettir. Borçlunun anlaşmadığı bir kişinin borçluyla satış sözleşmesi akdetmesi söz konusu olmayacağından, borçlunun anlaşmadığı alacaklının rızaen satış bedelini alacağıyla karşılamak suretiyle satışa dahil olması mümkün değildir. Bununla beraber, alacaklının borçlu ile anlaşması durumunda ise ilgili takibin alacaklısı olmasına bakılmaksızın alacağına mahsuben rızaen satış işlemini gerçekleştirebilmesi mümkündür.67 Diğer taraftan olması gereken hukuk açısından, özellikle borçlunun mümkün olan en yüksek bedelle mahcuz malı satmaya teşvik edilmesi adına alacaklıya, borçlu ile anlaşmasına gerek olmaksızın rızaen satış bedelini alacağına mahsuben karşılama imkânı tanınması, borçluya satış yetkisi verilmesi kurumunun takibin tüm taraflarının menfaatine işlemesi için yerinde olacağı düşüncesini paylaşmaktayız.68 Böylece borçlu, asgari rızai satış bedelini karşılayacak bir alacaklı bulmanın ötesinde, mahcuz malın en yüksek bedelle satışı için çaba gösterebilecektir. Keza yine bu şekilde, alıcı ile borcu arasında bedelde muvazaa yoluyla yapılan rızaen satışların da büyük oranda önüne geçilebilecektir. Bu noktada bizce alacaklıya, alacağına mahsuben kanuni önalım hakkı tanınması yerinde olabilecektir. Ancak bunun için kanuni altyapının sağlanması gerekmekte olup mevcut düzenlemeler çerçevesinde böyle bir usul benimsenmesi doğru olmayacaktır. Alacağa Mahsuben Rızaen Satış Usulü Borçluya satış yetkisi verilmesi usulü neticesinde gerçekleştirilen rızaen satış işleminde, alıcı olarak borçlu ile anlaşan alacaklının alacağına mahsuben mahcuz malı alması, temelde cebri satıştakiyle aynı 67 Pekcanıtez, s. 837; Koç, s. 89; Yazıcı, s. 1136. 68 Alacaklıya da satış yetkisi verilmesinin yerinde olacağı yönünde bkz. Görgün/ Börü/Kodakoğlu, s. 237.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1