Türkiye Barolar Birliği Dergisi 169. Sayı

231 TBB Dergisi 2023 (169) Özden İPÇİ 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun “Amaç ve kapsam” kenar başlıklı 1. maddesinin 2. fıkrasında: “Bu Kanun, yabancılık unsuru taşıyanlar da dâhil olmak üzere, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde uygulanır” diyerek hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuğun kapsamını belirlemiştir. Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin kapsamını düzenlediği 2. maddesinde de: “Bu Yönetmelik; hukuk uyuşmazlıklarının arabuluculuk yoluyla çözümlenmesine ilişkin her türlü arabuluculuk faaliyeti, idarenin taraf olduğu özel hukuk uyuşmazlıklarında idarenin temsili, dava şartı olarak düzenlenen arabuluculuk sürecinin usul ve esasları ile arabulucuların eğitimi, arabuluculuk sınavının yapılması, arabulucular sicilinin düzenlenmesi, arabulucuların ve eğitim kuruluşlarının denetlenmesi ile Arabuluculuk Daire Başkanlığı ve Arabuluculuk Kurulunun çalışma usul ve esaslarını kapsar” şeklinde düzenleyerek özel hukuk uyuşmazlıklarında idarelerin temsilini kanuna nazaran yönetmelikle belirlendiği görülmektedir. 6325 sayılı Kanun’un 15. maddesinin 8. fıkrası komisyonların kimlerden ve nasıl oluşturulacağını düzenlemektedir: “Arabuluculuk müzakerelerinde idareyi, üst yönetici tarafından belirlenen iki üye ile hukuk birimi amiri veya onun belirleyeceği bir avukat ya da hukuk müşavirinden oluşan komisyon temsil eder” Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin “İdarelerin Temsili” başlıklı 18. maddesinde ise; “Arabuluculuk müzakerelerinde idareyi, üst yönetici tarafından belirlenen iki üye ile hukuk birimi amiri veya onun belirleyeceği bir avukat ya da hukuk müşavirinden oluşan komisyon temsil eder. Hukuk biriminin veya kurum avukatının olmadığı hallerde komisyon üyelerinin tamamı üst yönetici tarafından belirlenir. Yedek komisyon üyeleri de aynı usulle seçilir. Komisyon kendisini vekil ile temsil ettiremez” hükmü yer almaktadır. Mevzuat hükümleriyle idarelerin yalnızca bir üyeyi seçme konusunda avukat ya da hukuk müşavirinden seçmesi gerektiği yönünde takdir hakkının sınırlandığı görülmektedir. Kalan iki üyeyi seçme yönünden ise idarelerin geniş bir takdir hakkı olduğu madde lafzından anlaşılmaktadır. Bununla birlikte Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün 20.01.2020 tarihli 2223 sayılı yazısında idarelerin arabuluculuk süreçlerine katılacak üyelerin seçiminde arabuluculuk eğitimi almış kişilerin öncelikli olarak tercih edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün yazmış olduğu bu yazıda

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1