Türkiye Barolar Birliği Dergisi 169. Sayı

338 Anonim Şirketlerde Kuruluştan Sonra Devralma İşlemlerinin (TTK m. 356) Örtülü Sermaye İadeleri Bakımından Değerlendirilmesi hüküm uygulama alanı bulmayacaktır. Ancak sermayenin onda birlik sınırının aşılmaması için bir sözleşmenin, birden fazla sözleşmeye bölünmesi şeklinde işlem yapılamayacağını da belirtmek gerekir.29 Böyle bir durumun varlığı hâlinde aslında tek bir sözleşme olarak planlanan sözleşmelerin tamamı; tek bir sözleşme olarak kabul edilmeli ve TTK m. 356’nın kapsamında yer almalıdır.30 Kayıtlı sermayeli anonim şirketlerde onda birlik sınırın hesabında çıkarılmış sermaye esas alınmalıdır.31 Şirketin tescilinden itibaren iki yıl içerisinde esas sermaye artırımı yapılması durumunda onda birin hesabında -sözleşme sermaye artırımından sonra yapılmış ise- sermaye artırımı neticesinde artan sermaye dikkate alınmalıdır.32 Sermaye azaltılması durumunda da aynı şekilde hareket edilmelidir.33 Anonim şirketin başka bir anonim şirketin paylarını satın alması durumunda ise borçlanılan bedel payın nominal bedeli olduğundan, TTK m. 356’nın uygulanması bakımından da bu bedel dikkate alınmalıdır.34 Kira sözleşmeleri açısından onda birin hesabı bakımından öğretide ikili bir ayrım yapılmaktadır. Buna göre; şayet kira bedeli peşin olarak ödeniyor ise, peşin ödenen miktarın tümünün onda birin hesabında dikkate alınması gerektiği, diğer durumlarda, belirli süreli kira sözleşmesi söz konusu ise, süre sonuna kadar ödenecek bedel toplamı, belirsiz süreli kira sözleşmelerinde ise ilk feshi bildirim süresi sonuna kadar hesaplanacak bedelin esas alınması gerektiği belirtilmektedir.35 29 Hölters/Weber/Solveen, AktG § 52, Rn. 9; Pentz, AktG § 52, Rn. 25; BeckOGK/ Heidinger, AktG § 52, Rn. 42; Halil Arslanlı, Anonim Şirketler I Umumi Hükümler, Fakülteler Matbaası, İstanbul, 1959, s. 82; Tekinalp, 1974, s. 200; Grigoleit/ Vedder, AktG § 52, Rn. 14. 30 Yavuz, s. 403-404; Pentz, AktG § 52, Rn. 25. 31 Pentz, AktG § 52, Rn. 22. 32 BeckOGK/Heidinger, AktG § 52, Rn. 43; Yavuz, s. 401; Hölters/Weber/Solveen, AktG § 52, Rn. 19. 33 Yavuz, s. 401. 34 Yavuz, s. 403. 35 Pentz, § 52, Rn. 23; Hölters/Weber/Solveen, AktG § 52, Rn. 9; Grigoleit/Vedder, AktG § 52, Rn. 14; İsmail Kırca (Feyzan Hayal Şehirali Çelik/Çağlar Manavgat), Anonim Şirketler Hukuku Cilt I, Temel Kavramlar ve İlkeler, Kuruluş, Yönetim Kurulu, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, Ankara, 2013, s. 382; Kırca (Şehirali Çelik/Manavgat); bu görüşün belirsiz süreli kira sözleşmelerine uygulanmasının 356. madde hükmünün dolanılması sonucunu doğurabileceğini belirtmektedir. Yazar; “feshi ihbar süresi esas alındığında, bu hakkın kullanılmadığı durumlarda çok uzun yıllar sürecek bir kira sözleşmesinde, duruma göre 3 gün, 3 ay, 6 aylık gibi fesih bildirimi süreleri (bkz. TBK m. 329, 330, 368) esas alına-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1