26 Atatürk’ün Egemenlik Anlayışı ve Egemenlik Anlayışlarının Türk Anayasalarına Yansımaları si bunları değişmez kılmak değildir.95 Hatta Tanör, Mustafa Kemal’in asıl yöneliminin parlamenter sistem olduğunun dahi söylenebileceği kanısındadır.96 Tanör bu kanısını Atatürk’ün Nutuk’taki şu sözlerine dayandırmaktadır: “Kabine sistemine geçmekten içtinap ediyorduk (kaçınıyorduk); çünkü derakap saltanatçılar, padişahın istimali salâhiyeti lüzumunu ortaya atacaklardı. İşte, intikal devresinin, bu mücadele safhalarında, bizim, kabul ettirmek mecburiyetinde bulunduğumuz, mutavassıt şekli, Büyük Millet Meclisi Hükümeti sistemini, haklı olarak natamam bulan, meşrutiyet şeklinin sarahaten ifadesini temine çalışan muhasımlarımız, bize itiraz ediyorlar/diyorlardı ki, bu yapmak istediğiniz şekli hükümet neye, hangi idareye benzer? Maksat ve hedefimizi söyletmek için tevcih olunan bu nevi suallere, bizde, zamanın icabına göre cevaplar vererek saltanatçıları iskât etmek (susturmak) zaruretinde idik”.97 Heper’in de vurguladığı üzere Mustafa Kemal, fikirlerini soyut bir düzlemde değil, bazı somut olaylara, doğal olarak onları algılayışı çerçevesinde, bir tepki olarak geliştirmiştir.98 Tekrar etme pahasına da olsa Mustafa Kemal, entelektüel birikimi oldukça geniş olsa da esasen bir eylem insanıdır ve temel hedefi olan çağdaş bir toplum yapısına ulaşmak için düşüncelerinde esnemelere gidebilmiştir. Buna karşılık Mustafa Kemal’in düşünce dünyasının yapı taşı mahiyetinde olan kimi fikirleri de bulunmaktadır. Bu kapsamda onun tümüyle dünyevi bir egemenlik anlayışını benimsediği ve kendisinin radikal bir cumhuriyetçi olduğu özellikle vurgulanmalıdır. Milli hakimiyet anlayışını laik bir düzleme oturtan ve millet egemenliğine herhangi bir paydaşın (saltanat, halife) dahil olmasını engelleyen, Mustafa Kemal’in öncülük ettiği devrimci hareket olmuştur. Atatürk’ün anlayışında meşrutiyete yer yoktur. Yukarıda da vurgulandığı üzere o, meşrutiyetten değil cumhuriyetten yanadır. Onun açısından meşrutiyet, sosyal toplumun çıkarlarını zedeleyen mutlak iktidarların etkilerini hafifletmek amacıyla bilginlerce ortaya atılan ve “ehveni şer” olarak görülen bir rejimdir.99 Atatürk’ün düşüncesine göre önemli olan şey, egemenliğin sadece millete ait olmasının kabul edilmesi değil, milletin bu egemenlik hakkını 95 Tanör, Anayasal Gelişme Tezleri, s. 37. 96 Tanör, Anayasal Gelişme Tezleri, s. 37. 97 Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk Cilt II, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 1969, s. 839. 98 Metin Heper, Türkiye’de Devlet Geleneği, Doğu Batı Yayınları, Ankara 2012, s. 91. 99 Arsel, Şeriat Devleti’nden Laik Cumhuriyet’e, s. 696.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1