365 TBB Dergisi 2023 (169) Munise Seray GÖNCÜ DÖNER Pay sahibinin nakdi sermaye koyma taahhüdünde bulunmasının ardından şirkete gerçek değerinin üstünde bir ayın devretmesi veya kiralaması neticesinde sermaye koyma borcu buradan elde edilen miktar ile yerine getirilebilir. Pay sahibinin sermaye koyma borcunu yerine getirmesinden sonra da şirkete gerçek değerinin üstünde bir ayın veya işletme devretmesi veya kiralaması yoluyla da pay sahibi gerçek değerinin üzerinde bir kazanım elde edebilir. Kuruluştan sonra devralma işlemi sonucunda da sermayenin iadesi yasağına aykırılığın söz konusu olabileceğini belirttikten sonra; TTK m. 356’da yer alan koşullara uyulmasının, sermayenin iadesi yasağına ilişkin hükümlerin uygulanmasına engel olup olmayacağı değerlendirilmelidir. Kanaatimizce, TTK m. 480/3 düzenlemesinin malvarlığının korunması ilkesinin temel normu niteliğinde olması nedeniyle; pay sahibi ile anonim şirket arasında yapılan hukuki işlem sermayenin iadesi yasağını ihlal ediyor ise, işlemin TTK m. 356’ya uygun olmasının, TTK m. 480/3’ün uygulanmasına engel olmayacağının kabulü gerekir. Burada, her iki hükmün de malvarlığının korunması ilkesinin bir sonucu olduğundan hareket edilmesi doğru bir yaklaşımdır. Şirket ile pay sahibi arasındaki sözleşme hem TTK m. 356 hükmünün ihlali hem de sermayenin örtülü bir şekilde iadesi sonucunu da doğurabilir. Böyle bir durumda kanaatimizce, TTK m. 356 hükmü, TTK m. 480/3’e göre teknik anlamda bir özel hüküm olmayıp sadece konu itibariyle daha özel bir düzenleme niteliğinde olduğundan; her iki hükmün birbirinden bağımsız nitelikte bulunduğu göz önünde tutulmalıdır. Bunun sonucu olarak da sermayenin iadesi yasağı malvarlığının korunması ilkesinin temel normu niteliğinde olması nedeniyle öncelikle uygulanmalıdır. Kanaatimizce TTK m. 356’nın uygulanabilmesi için ödemenin kaynağının yalnızca sermaye veya yedek akçeler olması yönünde bir zorunluluk söz konusu değildir. Bu anlamda kârdan yapılan ödemeler de madde kapsamında yer almaktadır. Ancak sermayenin iadesi yasağının kapsamının, Kanun’a uygun dağıtımlar dışında tüm ortaklık malvarlığını kapsadığı görüşünde olmamız sebebiyle; TTK m. 356’nın yalnızca ortaklık bağlı malvarlığından yapılan ödemeler bakımından söz konusu olduğu görüşü kabul edilse dahi değerinin üzerinde bir
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1