374 Karayolları Trafik Kanunu 90’Incı Maddesinde 2021 Yılında Yapılan ve Anayasa Mahkemesi Tarafından İptal Edilen Değişikliğin Zorunlu Trafik Sigortası Zarar Tazmin Sistemine Etkisinin Değerlendirilmesi rına dair birtakım kriterler getirilmiştir. Öte yandan Yargıtay’ın emsal kararları incelendiğinde tazminat hesaplamalarına dair esasların belirlendiği ancak hesaplamaların tam olarak nasıl yapılacağı detaylı şekilde belirlenmediğinden farklı hesaplama yöntemleri ile varsayımların benimsendiği görülmektedir.5 14.04.2016 tarihli ve 6704 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu m.90 metni “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fillere ilişkin hükümleri uygulanır” halini almıştır. Anılan düzenleme, idarenin takdir yetkisi ile belirlediği genel şartlar aracılığıyla kişilerin talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi sebebiyle eleştiri konusu olmuştur. Öte yandan tazminat hesaplamaları daha önce tamamen Türk Borçlar Kanunu’na tabi kılınmış iken düzenleme sonrasında Genel Şartlarda belirlenen usule bağlandığından Genel Şartların 2918 sayılı Kanun m.90 ile dolaylı olarak kanun gücü kazanarak Türk Borçlar Kanunu’nun önüne geçtiği şeklinde yorumlara da sebebiyet vermiştir. Bu durumun ise haksız fiilin trafik kazası sebebiyle söz konusu olması 5 Örn. Yargıtay 17. HD. 18.01.2016 gün, 2014/4903 E. ve 2016/532 K. sayılı; Yargıtay 21. HD. 28.12.2016 gün, 2015/18535 E. ve 2016/15717 K. sayılı; Yargıtay 10. HD. 07.11.2016 gün 2016/13164 E. ve 2016/13486 K. sayılı kararlarında aktif pasif dönem ayrımında tazminat hesabı yapılması ve bakiye ömür hesabında olay tarihinin dikkate alınması gerektiğine hükmolunmuştur. Yargıtay 17. HD. 08.09.2014 gün, 2014/14500 E. ve 2014/11317 K. sayılı; 18.10.2014 gün, 2013/5369 E. ve 2014/5163 K. sayılı; 04.12.2014 gün 2014/20190 E. ve 2014/17673 K. sayılı kararlarında pasif dönem hesaplamasında esas alınan ücretin, “bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığı olduğu”, bu çerçevede pasif dönem hesaplamasında asgari geçim indiriminin ücretten düşülmesi gerektiğine hükmolunmuştur. Diğer yandan Yargıtay 17. HD. 18.10.2014 gün, 2013/5369 E. ve 2014/5163 K. sayılı kararında aktif dönemde mutlaka asgari geçim indirimi dahil ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Ölen kişi hakkında yapılacak evlenme yaşı, çocuk sahibi olma, destek payı ayırma gibi hususlarda da farklı kararlara rastlanmaktadır. Yargıtay HGK. 21.04.1982 gün, 1979/4-1528 E. ve 1982/412 K. sayılı, Yargıtay 17. HD. 13.05.2019 gün, 2016/13745 E. ve 2019/593 K. sayılı; 10.06.2019 gün, 2016/15644 E. ve 2019/7231 K. sayılı; 27.11.2019 gün, 2017/79 E. ve 2019/11197 K. sayılı; 17.12.2019 gün, 2018/1026 E. ve 2019/12123 K. sayılı; 10.02.2020 gün, 2019/2137 E. ve 2020/936 K. sayılı; 02.03.2020 gün, 2019/2559E. ve 2020/2414 K. sayılı; 02.06.2020 gün, 2019/6636 E. ve 2020/3039 K. sayılı kararı. (Kararların tam metni için bkz. Kazancı İçtihat Bankası ve Corpus İçtihat Bankası)
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1